İstanbul'da doğdu. Orta öğrenimini Malatya Turan Emeksiz ve Elazığ liselerinde sürdürdükten sonra Malatya Özel Fırat Koleji'nde tamamladı. Yüksek öğrenime Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde başladı, İstanbul Üniversitesi'nde sürdürerek Gazetecilik Enstitüsü'nü ve Hukuk Fakültesini bitirdi. İktisat Fakültesi'nde Siyaset Bilimi dalında "Türk Şiirinde Siyasallaşma" teziyle master yaptı. İstanbul'da serbest avukat olarak çalıştı. Gazetelere haftalık yazılar yazdı.
İlk şiir ve yazıları Malatya'daki dergi ve gazetelerinde yayımlandı. Çağ dergisini çıkardı. Şiir ve yazıları; Papirüs, Yeni Dergi, Yarına Doğru, Birikim, Yazko Edebiyat, Varlık, Sanat Olayı, Adam Sanat, Defter, kuram, Yeni Biçem, Adam Öykü, Ludingirra dergilerinde yayınlandı. Yarına Doğru dergisini yönetti. Radikal gazetesinin haftalık pazar eki "Radikal İki"de haftalık yazılar yazdı.
Eserleri
Odaları Utandıran Dağlar (şiir, 1976)
Gelin Ömrümüz (hikaye, 1976)
Basit Şeyler (şiir, 1980)
Nasreddin Hoca (çocuk şiiri,1980)
Ağır Akan Su (roman, 1990)
Sıcak Hayat (şiir, 1994)
Aynada Bir Yüz (roman, 1995)
ikinci Adım (roman, 1999)
Bir Zamanlar Anadolu'da (deneme, 1999)
Harput-Elazığ Türküleri (inceleme, 2000)
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!