Bir 14 şubat günü
Bir çocuk doğuyordu
Gülmeyen yüzlerde tebesüm doğuyordu
Umutsuz dünyanın umut ikliminde doğmuştu
Oda herkes gibi umutla bakıyordu yarınlara
Çocuk masumluğuyla gülüyordu
Sendemi yalancı cıktın be gülüm
Haydi git
Geride bıraktuğın sevdanın enkazına bakmadan
Bakmadan git
Sen bana hayatın en güzel hediyesiydin
Şimdi hayatın en büyük yalanı oldun
Bir sen vardın bir de ben
Unutmuştuk her şeyi herkesi
Yeni bir sayıfa açmıştık
Ter temiz bir sayıfa
Yanlız sen ve ben vardık
Her şey bizim için yazılmış bir sayıfa
Hayatının anlamsızlaştığı
Gülen gözlerinin gülmeye hasret kaldığı
Bir zamanlar
Renkli gördüğün dünyayı
Siyah beyaz görmeye başladığın an
Anlarsın beni unutamadığını
Gitmemeliydin
Bu soğuk kış gününde
Ellerimi boş,gözlerimi yaşlı
Yürğimi hasretinle bırakıp
Gitmemeliydin
Sensiz kaldım
Gitmek istiyorum
Gülmeyen gözlerimle son kez
Hayata iki sitemli yaşla veda edip
Bu hayatı terk etmek istiyorum
Tabutumun rengi kara olsun
Tıpkı aklımdan hiç çıkmayan kara gözler gibi
Sen uyurken günaydınladım seni
Sen uyurken doğan güneşte gördüm
Güzel yüzünü
Sen uyrken güneşin ilk ışıklarıyla haykırdım
Seni sevdiğimi
Sen uyurken sevdim seni
Yokluğunda zaman durdu
Zamana çivi çakılmış gibi
Gece güneşe
Günüzler yıldızlara hasret
Benim hasretim gibi
Senin yokluğunda
Karagözlerinde öğrendim
Hayatı yaşamayı
Yaşamayı boş ve anlamsız bilirdim
Karagözlerinde gördüm
Hayıtın güzelliğini
Aşkı yalan bilirdim
Bizim şarkımız çalınıyor
En sevdiğimiz mevsimde
İlk bahar yağmuruyla birlikte çalınıyor
Beraber dinlediğimiz şarkımızı
Sensiz ama
Seni yaşayarak dinliyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!