Senin ile sensiz başlayıp biten gecelerimde, bir gelsen...
O güzel gözlerine bakarken kaybolup, ben kendime gelsem.
Bir cigara yakıp, derin bir nefes çeksem...
Baldan tatlı sohbetinin değerini, gözlerinin içinde kaybolup dile getirsem.
Bir fincan kahvenin hatrıyla, seninle birlikte bir kahve içebilsem...
Bir yudum sen, bir yudum ben...
Tadına doyum olmayacak kahvenin,
Köpüğünde özlemi bitirsek,
Telvesine hatıralar bıraksak,
Hiç bıkmadan sabahlara kadar fallara baksak...
Kırk yıl hatrına, kırk bir kere “Maşallah!” dedirtip,
Sinem sinende, uykuya dalsak...
Sabah olsun istemesek…
Zamanı kahve fincanında dondursak…
Göz göze susarak, kalpten kalbe konuşsak.
Biraz naz, biraz tebessüm…
Seninle yan yana, teninle tenime dokunmadan ısınsak.
O kahvede sadece sevda pişse…
Kokusunda çocukluğumu,
Köpüğünde gençliğimi,
Sıcaklığında seni bulsam…
Bir gülüşün yeter bana, bin kahveye bedel.
Bir bakışın, kırk yılın hatrına yeniden sebep.
Sen yanımda ol da,
İsterse gece suskun olsun,
İsterse dünya darmadağın...
Yeter ki o kahveyi seninle içeyim,
Yeter ki sen,
Bir ömürlük yudum ol kalbime...
Kayıt Tarihi : 24.2.2025 02:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)