Tadilat Nedeniyle Kapalıyız

Yıl bindokuzyüzyetmişyedi…
Şubattan sonra gelip kazma kürek yaktıran bir ayın ilk günü
Anlayacağınız 12 Eylül ihtilaline daha üç buçuk yıl var
Bir de ortada, gelmeye pek niyeti olmayan bir ilkbahar
O zamanlar henüz yıkılmamış hiçbir gecekondu ya da derme çatmalar
Kaçak denen esrarlı kelime daha konmamış çay kelimesinin önüne
Babam sağ olasıca tüp kuyruğunda iki büklüm beklerken doğmuşum
En büyük ağabeyim dersi asıp kız arkadaşıyla sinemaya kaçarken
Küçüğüyse bir duvar dibinde kendinden bile gizli sigara içerken
Biricik anamsa cinsiyetini bilmediği yavrusuna kavuşma heyecanındayken
Doğmuşum işte…
Yıl bindokuzyüzyetmişyedi…
Şubattan sonra gelip kazma kürek yaktıran bir ayın ilk günü
Kaçta doğdum, anamın kucağına nasıl verdiler bilen de yok, gören de…
Dünyaya gelişimden akıllarda kalan tek şeymiş suskunluğum
Tek kelime etmeden, ana bile demeden doğmuşum, garip!
‘Çok duygusuz olur bu velet’ demiş ebem,
Göbeğimi kesip dualarla toprağa gömerken…
Bilememiş oysa kalbim çürükmüş daha ana rahmindeyken
Ne o bilmiş, ne de başkaları
Beni, saçına ak düşen doktora götürmeden
‘Kalbi çürük bu yavrucuğun, tadilat lazım’ demiş
Gözlüklerin ardına gizlediği çaresiz gözlerle bakarak
Daha on günlükken yemişim hayatın ilk neşterini bedenimi kanatan
Ne kalbim kalmış eldivenli ellere oyuncak olmayan
Ne de kalbimle oynanmaktan laçkalaşmış duygular
Doktor doktor gezmişim memleketin dört bir yanını
Kalbim yarılmaktan dikiş tutmaz olmuş artık
Olmasına olmuş da…
Aslında dikiş tutmayan duygularımmış
Ne aşkın baş harfini görmüşüm
Ne de sevgi sokağının önünden geçmişim…….
Yıl bindokuzyüzyetmişyedi…
Şubattan sonra gelip kazma kürek yaktıran bir ayın ilk günü
Doğmuşum, doğar doğmaz da susmuşum
‘Çok duygusuz olur bu velet’ demiş ebem.
Yıl ikibinden yedi yıl sonrası
Hala tadilat var kalbimde
Kalbim çürük, kalbim duygusuz
Ne aşkın adını bilmişim
Ne sevgi çıkmazının girdabına düşmüşüm
Dikiş tutmayan duygular yüzünden
Ne yaşamışım, ne ölmüşüm………………………………

14.03.2007
Çarşamba
19:20