Tabut, Ölümün Sefer Tası Şiiri - Dilek A ...

Dilek Akın_
25

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Tabut, Ölümün Sefer Tası

hayat kopuyor kirpiklerimden
kanla karışık yağan bir veda girdabında
suskun şarkılar takıp dudaklarıma
gö/r/müyorum kendimi
kıvrılıp sessizliğin soğuk koynuna...

kelimelerin kendini astığı uzun cümlelerim
derin bir uykuda şimdi
ve zaman çalmakta
pahalı bir enstrümanin notalarında
kırışmışken yaşamın alın cizgileri
sevişmek için çok geç artık
gece kısırlaştırılmış güne
ve gebe karanlığa
boşlukta sallanan ışıklar

ölümün sefer tası hazır; tabut (!)
- içeride kimse var mı?
ses yok...

baykuşların yırtıcı çığlığına
saklanmış nükteler
yersiz bir fısıltı deliyor kulakları
duvarları tırmalıyor gök
serilmiş yere sürünürken
boşluk kapalı bir kutu
boşluk acının bumerangı
boşluk iştahla açmışken ağzını
dilinle yokluyor
göz diktiği çıplak zindanları
toprak yükselirken ellerini doluyor belime
sabırsız
arsız
...sız
öpücükler konduruyor
önce parmak uçlarıma
kış buz kesmiş içimde
boğulurcasına kusuyorum
yuttuğum günü geçmis imgeleri
az kullanılmış yıldızlara dokunmak için
uzuyor kollarım
idam sehpasında
ipini çoktan çektiğim umutlar
ve mırıldanmakta
Beethoven'ın bilmem kaçıncı senfonisini

ölümün sefer tası hazır; tabut (!)
- içeride ışık var mı?
ses yok...

organlarım birbirini yiyor bir iç savaşta
uzadıkça uzuyor hırıltılar
damarları kesilirken gölgelerin
ölüm düşüyor hayatın rahmine
kanadı kırık sürüngen kuşların nefesinden
savruluyor gökkuşağının rengi yanmış külleri

hayatın iki bacak arasından dökülüyor ölüm
kanla karışık bir veda girdabında
suskun şarkılar takıp dudaklarıma
dönüyorum kendime
sıyrılıp sessizliğin soğuk koynundan...

cesedim doğarken hiçsizlikte
tam da öldüğü yerde...

Dilek Akın_
Kayıt Tarihi : 21.2.2008 15:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Dilek Akın_