Tablaya Tuğlayı Ör Yavaş Yavaş

Ana baba hakkı arsayı göster,
Efradı akraba der,yavaş yavaş.
Yaşı yüze yakın bir yuva ister,
Tablaya tuğlayı ör yavaş yavaş.

Bir oda salonla mutfağı ekle,
Kaçak inşatta zabıta bekle,
Vurdular mühürü kırmızı renkle,
Belediye yolları dar yavaş yavaş.

Demire tuğlaya para meşinde,
Usandım koşmaktan usta peşinde,
İp üstünde hokkabaz başka işinde,
İnşaat işleri zor yavaş yavaş.

Mimari proje sipariş verdim,
Yapının kargası hesaba durdum,
Yüz okka bin batman betonu serdim,
İkinci iskele kur yavaş yavaş.

Ramazan Bayramı kazma kürekle,
Sıvacı firarda marangoz bekle,
Kurban Bayramı'nda göçünü yükle,
İki bin on yılı sür yavaş yavaş.

Kapısı pencere mermer akınan,
Kalebodur, lambir çak tokmakınan,
Saten alçı,sıva ak toprakınan,
Turna yuva yapmış zar yavaş yavaş.

Bağlarbaşı bahçe yol kenarında,
Kiremit çatıyı, sonbaharında,
Ata romatizma intizarında,
Tababette hesap gör,yavaş yavaş.

Gayri yalan, torun, oğlu gelini,
Dedikodu,gıybet tutmaz dilini,
Altı kardeş bacı, sormaz halimi,
Taksitle harcını ver,yavaş yavaş.

Ehli bel bağlamaz yüze gülene,
Herkesin bavlesi kendi yoluna,
Şaşarım şu neslin acı haline,
Ölmeden mezara kor yavaş yavaş.

Bugün bana yarın sana sırayla,
Bekçiye nöbeti döner arayla,
Karuna kalmamış para sarayla
Hesabı mahşerde dur yavaş yavaş.

Çoluk çocuk,eşim, damatlar ile
Gece gündüz işim vermedik mola,
Kesilmiş takatim, ol Rabbim bile,
Cenneti alada kâr yavaş yavaş.

Al bayrağı dikti beton harcına,
İnşaatın bitti, öde borcunu,
Âşık Figani'yim, kale burcuna,
Kurbanın postunu ser yavaş yavaş.

Âşık Figani / 08.12.2010