İskender-i Sâni'nin Ayna'sı.
Ayna'ya bakan'a Âyân olur Qader'i'
Ayna'nın ardında Bilgi Not'u..
Baba'sı ve bir Ordu'yla Garb Toprakları'na geçer Ferhat
Mâzi'si ve Hazır'ı ile.
Az gider uz gider Ferhat.
Şâd olur, Kut alır
Sedd-i Frenge çalar Balta'yı Ferhat
Kayalar Şaqq olur
Her Hat, Ferhat'a Yol olur.
Belki Bahreyn'in birleştiği yerde bulur S'yı Ferhat
Heyhât...
Sır onda mı, değil..
Belki bir Nadir bin Haris'tir... Ev'i işaretleyen.
Belki Evdeki Bacıyân'dır Dâru'l-Erkâm'a yönelten.
Yoksa Zeyd'in Oğlu mu,
Yoksa Demirci Habbab mı?
Zâhir'dir, Kışt'dır Süleymân.
Denizler birleşir S. olur.
Süleyman Hızır mıdır, Prenses midir Hâzır olan.
Ferhat , S.'ya Wâsıl olur, Sokrat'a...
Ayna'nın Sırrı'nı bilen Sokrat'ın bildiği ne olaki.
"Hiçbir şey bilmediği"...
"Kendini bilenin Rabbi'ni bildiği"...
Sokrat, Ferhat olur,
Hayr olur, Hayrât olur.
Sırr'a Qadem basan
Sen'ken Ben olur.
Kayıt Tarihi : 29.12.2018 15:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yıl tükenirken
TÜM YORUMLAR (1)