Zaman yokluk mahkûmu,
ağaç çiçeğe durmuş.
Gökyüzü sevinç gözyaşlarına.
Yerse sevgisini çiçeğe toprağa işlemiş,
gül sunmuş, bereket sunmuş konuğuna.
Güneş gülermiş,
hele göğün gözleri yaşardığında,
onu rengarenk atkısıyla teselli eder,
sıcak, yumuşak nüktelerle güldürürmüş göğü.
Toprak hiç unuturmu dostunu, ona gül sunarmış.
Ulaşmakta zorlanınca dostu rüzgarla
gül, lale, sümbül, nergiz….’den mektup yazarmış.
Sen tabiat çiçeğim gülüm,
ihtiyaç duyduğum ekmeğim,
katığım,
suyum,
havam,
değil.
Beni benle var eden bir parçamsın.
sana hasretim,
çölün suya hasreti gibi değil.
Görmeyenin aydınlığa, güzele…..,
bedenin ruha özlemi gibidir.
Sen tabiatımın ağacı, toprağı, ayı ve güneşimsin.
Vazgeçilmez beni tamamlayan parçam.
Sen, benim yol bulup kalbime giren,
gönül içrem sevgilimsin.
1996’dan
Kayıt Tarihi : 4.9.2020 02:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!