Nezahat Hanım heyecanlı, heyecanlı bir şeyler anlatıyor, Şukufe Hanım’da başıyla onu okeyliyordu. Öğle yemeği hazırlamaya çalışan Necla Hanım onları mutfak camından izliyordu. Onların sohbet uzadıkça uzadı. Tam o sırada Cemil Bey elinde ekmekle geldi.
-- Al! Hanım. Diye ekmeği kapıdan uzattı.
Necla Hanım ekmeği alırken,
--Hanımlar orada ne konuşuyor? Diye sordu.
-- Aman dedi kodu işte. Binbaşı topal pencereyi kapatmış da onu konuşuyorlar.(Malum, kooperatif evlerinde herkes istediği gibi değişiklik yapamaz.)
Necla Hanım yemeğine devam etti. Kaşıkla yemeğin tuzuna baktı. Bir taraftan düşünüyordu. Topal pencere neydi? Yatak odalarındaki küçük pencereler mi?
Ertesi sabah; Cemil Bey bir telefon konuşması yaptı. Sonra Necla Hanım’a dönüp:
-- Hanım ortalığı toparla usta gelip, pencerelerin ölçüsünü alacak, demirleri yaptıracağım.
-- Tamam, işim bitiyor zaten.
Öğlene doğru usta geldi. Elinde; metre, defter, kalem.Sonra birlikte ölçtüler. Aşağı, yukarı, içeri, dışarı derken verandaya oturdular.
Cemil Bey içeri seslendi;
-- Hanım, bize soğuk bir şeyler ver.
-- Tamam. Malum sıcaktı yazlıkta meşrubat gırla. Su hiç yetişmiyordu. Tüm yazlıklarda su sorunu vardı. İki bardak kola doldurdu tepsiye koydu, içine buz attı, birer peçete koyup masaya götürüp bıraktı.
Onlar; hesap, kitap, sohbet hayli oturdular. O arada, yine Necla Hanım’ın kulağına topal pencere lafı takıldı. Sonra, usta vedalaşıp gitti. Cemil Bey;
- Gel hanım otur konuşalım. Dedi.
- Geliyoruuuum.
Necla Hanım gelip, masaya oturdu.
- Bu yazlığın işi hiç bitmiyor iyi hasta. Dedi. Cemil Bey.
- Evet, her sene bir şey çıkıyor. Ama ne yapalım hiç değilse sakin bir yaz geçiriyoruz. İstanbul’da yazın hiç çekilmiyor.
- Kaça anlaştınız?
- Üç buçuğa
- Ne zaman takacak?
- On güne takarım dedi. Hazır alıyorlar zaten. Camlara göre kesip, kaynak yapıyorlar. Şimdi, olay çok kolay parası olana.
- Sahi, topal pencere ne? Ustada ikide bir bahsediyordu, kafama takıldı dünden beri.
- Ha! Ya, şu balkon kapılarının yanında var ya, onlara bunlar topal pencere diyorlar. Bende şaşırdım usta söyleyince. Hanımlar uydurdu sanıyordum. Meğerse burada demirciler o pencerelere topal pencere diyormuş. Birlikte güldüler.
29.7.2010 AKBÜK
Perihan PehlivanKayıt Tarihi : 2.8.2010 16:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yöresel sözler, tanımlar,adetler bizim zenginliğimiz. çok da hoşuma gider doğrusu.
![Perihan Pehlivan](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/08/02/t-o-p-a-l-pencere-2.jpg)
Kaleminiz susmasın.
Saygılarımla..
Abdulvahap Yıldız
TÜM YORUMLAR (5)