Koru’nun Balı (TEŞBİH’Lİ ŞİİR)
Rabbin mucizesi kaynağı doğa,
Yağışlara bakar Koru’nun balı.
Bereket düşerse ovaya dağa,
Hazanda taç takar Koru’nun balı.
Hastaya şifadır çocuğa besin,
Mutluluk arayan mutlaka yesin,
Anzeri andırır saflığı kesin,
Bazen çok az çıkar Koru’nun balı.
Ovada geveni yaylada kekik,
Açınca işçisi dokurlar mekik,
İzlerim poleni dakik mi dakik,
Kekik gibi kokar Koru’nun balı.
Altın damlasıdır peteğe dolan,
Işığı geçirir polensiz olan,
Bulunmaz diyarda güreşe dalan,
Sahtesini yıkar Koru’nun balı.
Rengi çiğdem gibi hardal sarısı,
Bin türlü çiçeğe konar arısı,
Tatmayana olsun artık darısı,
Sünerekten akar Koru’nun balı.
Gelinlik kız gibi görücü eğler,
Alır sofrasına ağalar beyler,
Üretir Vuslatî hakikat söyler,
Ateş gibi yakar Koru’nun balı.
*******************************
Her yaprağı bir elif yonca gibi gözlerde
Görmeseydim ışığı çürürdüm dehlizlerde
***********************************
Ismarlama sevdayı koyma altın dengine
Bukalemun gibisin alıştım ya rengine
******************************
Elma elma yanağa buseyi düşüren kim
Tazelenen yarama derman bulamaz hekim
13.02.2009
Osman Öcal
Kayıt Tarihi : 14.9.2008 19:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(Koru, Kırıkkale ili Sulakyurt ilçesine bağlı bir köydür. Yani benim köyüm. Arazisi dağlık, bin bir çeşit çiçeğiyle, mera arazisi bol bir yapıya sahiptir. Kır çiçeği balı üretimine uygundur. BİRAZ REKLÂM OLDU AMA…) TEŞBİH Anlatımı güçlendirmek amacıyla, aralarında ortak nitelik bulunan iki varlık ya da kavramdan,ortak nitelik yönünden güçlü olandan zayıf olana aktarma yapılmasıdır. Teşbih, aslında bir karşılaştırma sanatıdır. Teşbihin, teşbih olabilmesi için karşılaştırılan iki nesne ya da kavramın bir benzetme yönünde birleşmesi gerekmektedir. Aralarında ortak özellik olmayan nesne ya da kavramlar karşılaştırılsa bile teşbih sanatı (benzetme) meydana gelmez. Benzetmenin dört öğesi vardır: 1.Benzeyen (B) : Özellikçe zayıf olan 2.Kendisine Benzetilen (KB) : Özellikçe güçlü olan 3.Benzetme Yönü (BY) : Aktarılan özellik 4.Benzetme Edatı (BE) : gibi,kadar,sanki,güya,misal,andırmak … Bunlardan ilk ikisi benzetmenin asıl öğeleridir.Benzetme yönü ve benzetme edatı yardımcı öğelerdir.Yardımcı öğeler kullanılmadan da benzetme gerçekleştirilebilir. ÖRNEK ' Cennet gibi güzel vatan ' KB BE BY B Bir benzetmede bu dört öğe her zaman bir arada bulunmayabilir. Benzetme,kullanılan öğeler bakımından çeşitlere ayrılır: 1.Ayrıntılı (Tam) teşbih: Dört öğesi de bulunan benzetmedir. ÖRNEK 'Ah bu türküler,köy türküleri Ana sütü gibi candan Ana sütü gibi temiz. ' Benzeyen: Köy türküleri Kendisine benzetilen: Ana sütü Benzetme yönü: temiz ve candan olması Benzetme edatı: gibi 2.Kısaltılmış teşbih: Benzetme yönü bulunmayan benzetmedir. ÖRNEK 'Kutu gibi bir dairede oturuyor.' KB BE B 3.Pekiştirilmiş teşbih:Benzetme edatı bulunmayan benzetmedir. ÖRNEK 'Bir siyah kadındır kaldırımlarda gece ' BY KB B 'Yollar köyleri saran eskimiş çerçeveler ' B BY KB 4.Yalın teşbih (teşbih-i beliğ) : Benzeyen ve kendisine benzetilenle yapılan benzetmedir. ÖRNEK ' Gül tenli sevdiğim ' KB B ' Selviler içinde bir alevdir Emir Sultan ' KB B 'Unutmakta haklısın kömür gözlüm/Haklısın…Bu sözüm sana sitemdir' KB B UYARI! Tam teşbihte mecaz yoktur.Çünkü bütün sözcükler gerçek anlamlarını korumaktadır.Benzetme kısaldıkça anlatım güçlenmekte,mecaz hava- sı oluşmaktadır.Mecaz,pekiştirilmiş benzetmede başlar,teşbih-i beliğde iyice güçlenir.Aşağıdaki örnekleri bu açıdan inceleyiniz. 'Annem melek gibi temiz ruhlu bir insandı.' (tam teşbih,mecaz yok) 'Annem iyilikte,bir melekti.' (Pekiştirilmiş benzetme,mecaz var; çünkü,'anne' aslında melek değildir; 'melekti' sözcüğü mecazdır.) 'Melek annem,cennete doğru yola çıktı.' ('Melek annem' sözü teşbih-i beliğdir.Mecaz iyice güçlenmiştir.Özellikle 'melek' sözün- de yoğun bir mecaz anlam vardır.) UYARI! Benzetmelerde 'benzemek,andırmak,dönmek' gibi fiiller ve bunlardan türetilmiş fiilimsiler edat yerinde kullanılabilir. 'Saçların tarumar,gözlerinde nem/Ateşe benzerdin,küle dönmüşsün.’’ ÖNEMLİ AÇIKLAMA Bal buzdolabında şekerleniyorsa gerçektir. Balın kesafeti (yoğunluğu) çok, akışkanlığı sürekli olmalıdır, kesik kesik akan bal sahtedir. Çiçek balı hızlı, çam balı ise daha yavaş akar Gerçek bal kaşıkla alındığı zaman kesintisiz gelir. Buzdolabında yaklaşık bir ay bekleyen balın krem ya da tereyağı kıvamına gelmesinin balın hakiki olduğunu gösteriyor. Sabit kalem (kuşun kalem değil ucu ıslandığı zaman mor renk yazan) alın bala uç kısmını daldırın sonra parmağınıza sürün renkli olarak çıkıyorsa bal karışıktır çıkmıyorsa hakiki baldır. Soğuk havada donma yapmaz ise bal sahtedir... Zeytinyağının donması gibi kavanozun alt kısımları donma yapar ise hakiki baldır. Sahte balın rengi biraz daha açıktır. Normal balın kıvamı biraz daha katıdır. Balı kaşıkla alıp yere döktüğünde sahte bal uzayıp resmen örümcek ağı gibi havada uçar. Balın şekerlenmesi durumunda ise, eski hâlini alması için güneşe çıkarılması veya kabıyla birlikte sıcak suya konulması kâfidir. Bal şekerle yapılan diğer şerbetlere nazaran çok daha fala keskindir. Fazla yendiği zaman genizde hafif yanma yapar. Bu yediğiniz gerçek baldır. Balda hafif te olsa şekerden kaynaklı alkol olması nedeni ile kibrit çöpü veya kağıt üzerinde cızırdayarak yanar. Ben, halk arasında; ‘Donan bal şeker balıdır’ yanlış bilgisine karşılık, SÜZME balın donmasını geciktirmek için MÜŞTERİYE VERMEDEN ÖNCE, ILIK SUDA ISITIP SOĞUTARAK VERİRİM.
bu önemli bilgilendirme içinde teşekkürler,
saygı ve selamlarımla,
Gönülden sızan emsali şifa ballarınızın kesilmemesi dileklerimle..
Tam puan+ant.
Selam sevgi ve dualarımla..
TÜM YORUMLAR (43)