Pasaklı Suzi idi öyle biliniyordu,
Gerçek ismini ise kimseler bilmiyordu.
Al bir giysisi vardı eteği salkım saçak,
Yırtık iskarpinleri,pislik içinde bacak
Yere her çöküşünde bir görmelisin onu,
Sidikten renk,renk olmuş,görünen yırtık donu,
Sanki sarı iplikle işlenmiş nakıştandır,
Pasaklı Suzi böyle amanın ne fettandır.
Süzgün bakışlarıyla etrafa gerdan kırar,
Kendisiyle uğraşan meraklı insan arar.
Eğer uygun ortamsa bir hışım ile durur,
Elindeki sopayı sağa sola savurur.
Hoplayıp zıpladıkça dağılır her yanları,
Eğlenceye meraklı toplar tüm insanları.
Koşar çevrelenirler,insanlar öbek öbek,
Dalga geçercesine atmaya başlar göbek.
Sonra birde bakarsın aniden birden tekler,
Sağa sola savrulur pislik kokan etekler.
Durur sert bakışlarla etrafı şöyle denkler,
Sonrada kart sesi ile ib..er pezevenkler:
Soytarı mı oynuyor nedir sizdeki merak,
Ne halt ediyorsunuz çevreme toplanarak?
Bu hale düşer insan sizlerin sayesinde,
Üzgün titrek pişmanlık vardı sanki sesinde.
Bakışıp durursunuz alay için insana,
Sağlam insan gösterin içinizden siz bana
Sonra bir hışım ile ordan ayrılır gider,
Ahali ona deli kendine akıllıder.
Kayıt Tarihi : 22.2.2011 20:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Geçtiği yeri değilde sadece yaşananları anlattım.Tabi sadeleştirerek.
![Ertan Ünlü](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/02/22/suzi.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)