Suyun Sessizliği
“Yıkımdan doğan sessizlikte bir yeniden varoluş.”
İçinden yürüyüp gittiğin suyu,
ve sesini…
öyle bir duydum ki
sesinden sağır oldum.
Artık suyun sessizliğini bile duyuyorum.
Bazen düşünüyorum;
havayı göremediğimiz gibi,
balıklar da suyu göremiyor mu?
İnsan, içinde olduğu şeyin
farkına varamıyor mu?
Yenilmekten korkmuyorum artık.
Çünkü her yenilgi,
bir varoluşun inşası.
Yokluğunu var ediyorum,
varlığını yoklukla örüyorum.
İnşa ediyorum kendimi,
taş taş, sessizlik sessizlik.
Tekrar,
altında kaldığım enkazı
bir barınak yapıyorum kendime
yeni bir sessizlik,
yeni bir ıssızlık...
Ve orada,
tıklım tıkış hasret doluyorum;
ama bu kez
hasretin bile bir nefesi var
su kadar sessiz,
su kadar diri.
Artık geriye senden esame yok;
ama eserin
hep gözümün önünde,
hep aynada bana bakıyor.
Ben bakıyorum
sen susuyorsun,
ama sessizliğinde bile
bir çağrı var hâlâ.
Çağrıların artık
cevapsız aramalara düşme vakti geldi.
BİTTİ.
Tugce HanzadeKayıt Tarihi : 19.11.2025 23:56:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sessizliğin kulaklarımı sağır ettiği bir günün günlüğe yansıyan silüeti...




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!