hepsini geçmek şu düşlerle
sıradan savılan iyiler ve kötüler
gök yüzlü gözleri incitirler
insan kokar gece gündüz
anlam kattıkça acıdır saat
durur ve dil dilenir
acı seviyle yenilir
bak söyleme
gözlerim ellerimde benim
burun direğidir adım, sızlar
dalar uyku ıssızlığına
incir çekirdeği satar eşrafa
ve kırk kapıdan geçer saflığım
bu yüzden büyümeden kaldım
kan parmağa oturduğunda
tazelenen söğüt gölgeleri
birmiş şarap denen su ve toprak
ateşi suyla yıkamak
nadas tutkunu bir yüz
gelip oturur şafağıma
gitmek nicedir dilimdeki inkara
bilinsin elbette çizgiler
karanlıkta neyle koşar insan
çarpılan yorulan
döşte kalan yakılan
bir ve’dir yukarıda unutulan
sonrası geçişler
kağıt helva pamuk şekeri
sustum evet ama sor ki neden
tanıdık bir cümle geçsin içten
kurulsun başköşeye
sapanı kırılmış çocukta ağlasın
taşı yiyen serçede
kursağında harman kırıntısı
bir şafak ki, mavi kan tutan
neylersin unutmuşsun şarkıları
kağıt kalem ve damak
yanında yelken parçası
rüzgarı sağsak
öyle geceyi unutsak
olsun her son acının acıtması
varsın bir günde suyla yansak
'08
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 3.2.2009 02:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yıllardır şiirlerinizi büyük bir beğeniyle takip ediyorum.saygılar...
TÜM YORUMLAR (1)