Suya Yazılmayan Gerçekler Şiiri - Meral ...

Sal içindeki yakamozları denizlere
Uyuyan herkes uyansın,sarılsın tüm yalnızlıklar
Yeryüzünde dikensiz ve acısız
Alın yazıları kara bağlamasın
Yalnız analar ağlıyor sanılmasın ölüler ardından
Az buz değildir ölüme gidilen yol,öyle uzunda değil hani
Zakkumlar bile asker duruşunda hazır kıta
Isırgan otları artık can yakmıyor bu topraklarda
Lambalar yine apaydınlık tutuyor turuncu gecenin siyahını
Mayıs akşamları yine böyle sıcak,yine böyle bir beden oluyor
Ayasofya'da Sultanahmet'de
Yozlaşan ömürleri,kalemleri kırıyor iki ana uydusundan
Arınıyor tüm kalpler ve zihinler bu meydanların görkeminde apaçık,net
"Necip Fazıl Kısakürek'in dediği gibi:Anladım işi; San’at ALLAH ı aramakmış, marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış."
Geniş omuzlu devler sokağı,caddeler pul pul
Eriyip yitmeden bilmek gerek ak mı siyah mı cennet ve cehennem..
Rezil etmek marifet sayılıyor şimdilerde
Çenebazlıksa hürriyet
Erimiş mumların türküsünü ise bilen yok cehalet
Kemiklerin öz suyu ile yapılan çorbanın tadı başkadır diyorlar
Lanetleyipte çekip gidiyor akbaba sürüleri içip içip öz suyu
Elma armut bahaneydi biz bilemedik
Resulü zikretmeyi.

(suya yazılmayan gerçekler)
22.08.2012.

"Kaldırımlarda eskiden çocuk sesi şen şakrak duyulurdu ya, şimdi top tüfek sesi hırla.."