Bir başıma. Bir vaadedilmemiş topraklarda. Bir vaatler zincirini düşünürken yazdım bu satırı.
Sabahlarım gerçekten karanlık. Ya da gördüğüm aydınlıklara inanmıyor yüreğim. Oysa o kadar çok yalan dinlemişti ki. Hepsi taze ya da hepsi sudan yeni çıkmış gibiydi. Öyle zor tutunuyorlardı hayata. Yine de bir şekilde var oldum diyorlardı yolun sonunda. Ama yolun sonu neresi bilmiyorlardı.
Balıklar da yaşar mıydı? Ya da onlarınkine yaşamak denir miydi? Keşke bizim de tek derdimiz yüzmek olsaydı. Suda olsaydık da, ateşlerde yanmanın ne demek olduğunu bilmeseydik. Ya da hiç duymasaydık o besteyi.
En son ne zaman duydum bir merminin sesini? Şu an hala duyan milyonlar vardır. Onlardan önceki milyarlarcası gibi. Hepsinin yüreğine değen mermiler değiyor yüreğime. Ve vaadedilmemiş bir toprakta bir vaat beklerken buluyorum yine kendimi. Ümitli ama çaresiz.
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta