Pencere önünde bekleyenlerin
Soğuk ve solgun yüzlü bakışları arasındaydı telli duvaklı ihtiyar sonbahar
Gıcılayıp esen rüzgarlarla toplayıp getirdiği yalnızlığı içine alan uzakların ekin saçınından
Belki bir kova
Belki bir saksı
Belki testiden boraçtan derme bozma çanak kırıklıklarının
Kabını kacağını her adım ilerisinde bilinmezin çerçisine bırakıp gitmeye birbirinden kopmuş köşe bucaklarla
Kömürün korlanmış islim yangınlarııyla tutuşan altı üstü yeldirmenlerden
Körüklü bir kapı eşiğiymiş herhal
Yağlanmış dingillerde dünyası tersine döner gibi elektronik ilişkiler
Elektronik piyasalar
Elektronik tarla tohum toprak ve insanlar
Tuzaklanmış mayınlara basa gide
Sürahi
Doluyor doluyor doluyor boşalıyor böylece
Saniyesinde milyarlar kazanan küresel yuro dolar kuşatmalarında
Şöhretlilerinin hususi reklam fahişeliği ettiği büyük panoda ve küçük çıkarlar çarkında
Ve ülkesini toplumunu piyasalayan pazarlarda satmakla övünen kumarda
Kapalıyız yazan zindanda bir mekik dönüyor açıktan açığa
Zilin olmadığı yere asılı
Kilit açılıyor bükülüyor
Yerini yolunu yurdunu şaşırmışlıktan
Gidiyor geliyor sarkaç eşik sokak ve salıncak, dünya bir uçurum binbir faciaya
Su damla damla kan tükürüyor, ölüsüne yetip yetişemiyor dağ deniz ve toprak
Susuz kalıncaya değin sürahi musluk ve kurnalar
Dalları zan ağlıyor kırmızı eriklerin
Kol kanatları yorulduğu yere devrilip dökülüyor araçların kuşların kapıların kilitlerin
Susuverince birdenbireye kasım
Kendi kendini üfleyip söndürüyor
Çıra ses soluk ve rüzgar
Kasım/24
Kayıt Tarihi : 9.11.2024 12:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!