“Neden” dedi? (Haliç’ten gözlerini bir balıkçıl gibi sarkıtarak.)
“Neden ben değil de ‘o’? ” (Keskin bir bakışla hançer gibi
keski bakışlarını.)
Sustular!
Tıpkı konuşacak bir şeyi kalmamış insanlar gibi yol boyun-
ca sessiz yürüdüler.
Tanışmıyorlardı sanki. Usulca bir yalnızlığı benimsediler.
Ah, Günebakan! zamandan bezmiş,
Güneş'in adımlarını sayar;
Gezginin yolculuğunun bittiği yerin,
O parlak diyarın peşinden koşar;
Genç adamlar tutkudan sararıp solar orada,
Devamını Oku
Güneş'in adımlarını sayar;
Gezginin yolculuğunun bittiği yerin,
O parlak diyarın peşinden koşar;
Genç adamlar tutkudan sararıp solar orada,




aslında bu uzun soluklu gibi görünen okurun 10 dakikasını alan metin, topu topuna 1 dakika bile değildir belki. yaşanmışlıklar uzun sürer, hatıralarda öyle
bazen doğru cümleleri kuramamak bazen de uzun suskunluklar yarım bırakıyor aşkı.. ama arada geçen ifadeler, öyküsüyle ve okuyucuya bırakılmış soru işaretleriyle, tekrar başa döndürüyor.. çok güzel bir denemeydi, kutluyor, saygılar sunuyorum..
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta