Susmak…..
Susamak belki de.
Seslerin,notaların olmadığı
karanlık dehlizlere duyulan özlem.
Gecenin lacivert bahçesinde,
boşluğa tutunan bir yıldız gibi
tek ve yürekli olmak,asıl susmak.
Konuşmak dört duvarın rutubetli yalnızlığıyla,
kelimeleri dizememek ardarda aslında.
Dudaklarıma zincirlediğim tüm kelimeler,
beni sensizliğe müebbet eyleyen
ipince gözyaşlarıdır imkansızlığın.
Susmak…
Susamak belki de yalnızlığa.
Çaresizliğin izdüşümünde
gurbette ya da gözlerinde bir sıcak gecenin,
varması yenik uyanılan bir sabaha.
Yaşanılan paslı ve köhne ayrılıkların
varamaması gibi hiçbir yere.
Asi ve inatçı, suskunluğun.
Susmak…
Kilidi tüm sevinçlerin.
Göz göze gelinen her yer kadar firari,
suçlu bir bakış
zoraki adımlar
ve söylenmemiş her söz, gözyaşlarına karışan
ayrılığa dair.
Ve sesin…
Bunca hasretten sonra
öyle yabancı
öyle ürkek
ve öyle kırılgan.
Sesin, zemheride bir mevsime tomurcuklar açtıran.
Kayıt Tarihi : 4.5.2023 21:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!