Bir zamanlar Mescid-i Aksa’da
yankılanan ezgiydim,
Göğsümde uyuyan Kudüs’tü,
gözlerimde zeytin dalı.
Bir çocuk ağlardı Gazze’de,
taşlara şiir yazardı,
Ben her sızısını hissettim,
sustum, kalbimle andım.
Bir ümmet düş gördü uykuda,
rüyası kandan örülü,
Kimi suskun, kimi yorgun,
kimi kendiyle meşguldü.
Oysa ben bir anneydim,
başında kefen bekleyen,
Toprağa dua gömerken,
ağlayan bir Filistinli.
Yaralı kubbeler altında
yürürken sessizliğim,
Bir güvercin kanat çırpar,
sarsar bütün özlemi.
Ve sorar içimdeki ses:
“Uyanmaz mı hiç ümmet,
Bir çocuk moloz altından
‘Ya Rab’ derken bile mi?”
Minarelerin sesi sustu,
ezan bir hicrana döndü,
Kudüs, gözyaşıyla abdest aldı,
sabahı beklemekte.
Zulüm haritaya kazınmış,
bayraklar yasla örtülü,
Sancak düşmüş yerlere,
gök susmuş sessizce.
Ey ümmet!
Kaç namaz geçer bu uykuda,
kaç secde unutulur?
Kaç yetim, sahipsiz kalır;
kaç dua yürekte boğulur?
Gazze sokaklarında
yankı olur ayetler,
Bir çocuk ölürken bile
‘Allah’ der, imanla yanar.
Ben sustum…
Ama sükûtum bir çağrıydı:
Taşlara yazılan Kur’an’dan,
baruta sinmiş duadan,
Kefensiz şehitlerden gelen,
göğe yükselen ağıt…
Uyan ey ümmet!
Çünkü sabır,
susmak değildir artık.
Bir çocuğun cesedine sarınan
annedir kıyamet.
Ve sen hâlâ rüyadasın;
Oysa zulüm uyanık,
tanklar seferde,
mermiler secdede.
Kudüs seni bekliyor,
Gazze gözlerinden soracak
seni bir gün…
Ya "vardım" diyeceksin
alnın secdede,
Ya da susacaksın
sonsuza dek,
Uyuyan bir ümmetin
utancıyla.
Ahmet Nejat Alperen
Kayıt Tarihi : 27.7.2025 14:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!