Yaşamı tedbirlerle yaşamaya çalışırken, farkında olmadan ürkek ve de korkak yaşam düşlerine dönüştü karakterim…
Terk edilmişliği öğrendim, ihaneti geçmişte yaşarken, sadece gülümsedim, sadece kendi benliğimle nefes almaya çalıştım…
İhanetle yaşadım, ihanetle nefes almaları gördüm, kendime öfke diklenmesine düştüm.
Tüm isteklerimi ardıma atıp, yaşamın bu kısmında var olmaya çalıştım, derken bile kendi kararlılığımı kontrol ettim. En sevdiklerimizden nefreti öğrendik ve kendi benliğime kapandım…
Yaşamın bu kısmı artık oldukça dinginleşmişti…
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Hikayesi:
Yine sonu olmaz sesler var kulaklarımda, yine sonlanamayacak düşler var düşüncemde,
Arkası gelmez anılar var geçmişe işleyen, sadece düşler var bana dair, sadece düş var geçmişe ait ve sensiz geçecek yıllara dair.
Kim bilir belki unutulamayacakların arasına yazılacak bir çoğu, ama ömrüme kalan ne ki boş vereyim…
Sonlanamayacak akışlar var yaşamımda. Belki yarın tükenecek belki de benle beraber yürüyecek.
Sesi kısık bir bakış bu sahipsiz düşüncelere bulanan, belki de gereksiz bir düş kurma bunlar
Sadece geçmişe bakmaksa ki vazgeçilmiş bir kesit artık. Ne kalacak sonsuza belli değil. Unutmaksa bir vazgeçiş ki imkânsızın dışında ve unutmak artık sahipsiz bir geçmiş.
Oysa yarınsızlık korkularım vardı ki düşledikçe tükenmişliğini görmek de bir başka duruş.
Yarını olmaz dediklerim vardı ki hepsi mürekkebi uçmuş defter sayfalarında…
Sen mi sevgili sen mi ki sevgili demenin gereksizliği çıkmış ortaya bundan sonrası mı
sadece kendine nefes almakla geçecek zaman…
Tüm düşleri içime sindirmişken artık düş görme korkusu da bitmişken, nefes almak çam ağaçlarının yaprakları altında bir başka his veriyor bedenime…
Böylece sona oturmuş bir gölge görüntüsünde sevgi…
Garip duygular bunlar, oradan oralara sıçrayan seslerle değişimdeki ruh yapılarım… Sonsuza uzayacak bu sevgi derken, yarınsızlık korkusu sarmış nefeslerin arasına kesiklerle çıkan seslerle…
Unutulmaz sevgileri yazarken yaşamımıza dair, şimdilerde kapanan kapılar ardında kalmışsa düşler, artık bedeni sürüklemenin de ne anlamı olur ki?
Sadece bir düştü gördük bittik der geçeriz herhalde...
Sevdalı olmuşsak yaşama, sevdalık olmuşsak yaşamdan gerisi sadece bedensel duruş olacak sanırım...
Mustafa yılmaz
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta