İstibdat limanına demir atalı beri
Bir suskunluk, bir sinmişlik ve korku dirildi
Kötünün müttefiki
Suskunluktu
Konuşanlar ve direnenler susturuyordu
Suskunların vicdan azabını
Söyledikleriniz, yazdıklarınız
Susturarak korkak çoğaltıyordu
Susmak, bir korkuya karşı alınmış
Tedbir gibi gelecek karartıyordu
Teslimiyetçilik nüksettikçe
Suskunluk korkuyu daha da artırıyordu
Mühürlenmiş dudakların içinde
Diller tutuluyor
Vicdanları sağır edecek boyutta
Sessizlik gürültü çıkarıyordu
Korkuyla sindirilmiş kitle
Susarak zulme alkış oluyordu
Kendi teslimiyetini meşrulaştırma adına,
Üç maymunu oynayan çoğaldıkça çoğalıyordu
Kötülüğe ses etmeyenler
Zulme karşı direnmeyenler yüzünden
Dünya kötü bir yer olmakla suçlanıyordu
Suskunluktan daha kıymetli
Bir eylemi olmayanlar
Susuyorlardı
Dünyanın dörtte üçü su olduğu için
Hayallerimiz sık sık suya düşüyordu
Susmayacağına inandığımız sürüler
Zalimlerin ağına yığınlar halinde düşüyordu
Bozmaya değmiyorsa
O suskunluk sanattır
Bunca acı tek bir sözün limanına sığar mı?
Sözün bittiği yerdir susmak
Sen istediğin kadar sus
Son sözü hayat söyler,
Suskunluğunu da bozarak
Her suskunluk eninde sonunda
İçinden kanamaya
Ortak bir kaçış yerine döndüğünde
Suskunluk bedel ödetmeye başlar
Hayatta suskunlukla geçiştirilemeyecek
Yaralar var, sürekli kanar
Önder Karaçay
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 4.11.2016 15:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Görünen baskılardan haksızlıklardan düşünenler korkmaz, korkaklar korkaklar, korkar ama bilinsin ki korku yaratanlar, korkuttukları insanlardan daha çok korkar. Çünkü kendi yaptıklarının korkulacak yönetim olduğunu çoktan anlamışlar, kendilerini savunma amacıyla korkuyu yaratmışlardır. Dürüst insanlar ne korkar, ne korkutur... Korkak insanlar kendi aradığı korkulu belayı kendilerinde bulmuştur.... ++
TÜM YORUMLAR (1)