Suskunluğumun Üstüne
Suskunluğumun üstüne,
çocukluğumun kırık oyuncaklarını bıraktım önce.
Kimsesiz bahçelerde ağlayan halimi,
gözyaşını saklamak için duvarlara yaslanan küçük yanımı…
Sonra gençliğimin hayal kırıklıklarını koydum,
söz verip tutmayan elleri,
yarıda kesilmiş dostlukları,
yüreğimde izi kalan tüm vedaları.
Ve insan olduğumu unutturan kalabalıkları bıraktım üstüne,
gülüşleri sahte, bakışları çıkar dolu,
suskunluğumun üstüne en çok da o kalabalıkların gürültüsünü yığdım.
Ama yine de içimde bir ışık var.
Çünkü her suskunluk bir çığlık taşır,
ve her çığlığın ardında,
sarılmak isteyen bir insan kalbi vardır.
Benim sessizliğimde öfke yok,
yalnızca anlaşılma isteği var.
Bir el uzansa,
bir göz içten baksa,
bir ses “yanındayım” dese…
suskunluğum,
bin kelebeğin kanat çırpışı gibi dağılır gökyüzüne.
Çünkü ben,
insanım.
Sevilmeye, anlaşılmaya, duyulmaya muhtaç bir kalp taşıyorum.
Ve bütün suskunluğumun üstüne,
yalnızca sevgiyi bekliyorum.
Hüseyin Erdinç
Hüseyin ErdincKayıt Tarihi : 24.9.2025 19:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!