Suskun Çığlık Şiiri - Mahmut Küpeli

Mahmut Küpeli
23

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Suskun Çığlık

Dört duvar arasındayım, olmuşum perişan.
Gözyaşlarım damlıyor gönlüme ılık ılık.
Bir bilmece oluyorsun, git gide karışan,
Güneşi yolcu edip çöktüğünde karanlık.

Ay doğuyor tepelerden ve bir mavi ışık…
Mor renkli bulutlar gözyaşlarımı taşıyor.
Yıldırımlar çakıyor, gökler hepten karışık...
Bu gece de gözyaşlarım sel olup aşıyor.

Gecenin ayazında boran olmuş sevdamı;
Yer, gök, dağ, taş, deniz, yedi düvel işitiyor.
Dört duvara hapsettiğin biçare adamı;
Ölüm bile beğenmeyip hep sana itiyor!

Şu dört duvarda gece hecelerim olurken,
Heceler gecelerde mısralara dönüyor.
Sen bir düşman gibi mısralara sokulurken,
Bu zindan şehrin ışıkları bir bir sönüyor.

Dalar gider gözler bir kapı gıcırtısında.
Her ümit bir hayal olur her hayal bir çığlık…
Söner gider güneş bir doğuş hışırtısında:
Gündüzlerle iç içe geçtiğinde karanlık...

Dağ ardına düşer ayın mavi ışıkları.
Gün açar gözlerini, uzar gider gölgeler.
Kimse duyar mı acep bu suskun çığlıkları?
Bir ümitle ardın sıra açılır perdeler.

Öldükten sonra sesini duysalar ne fayda?
Giden gitmiştir, unutulursun bir kaç ayda.
Suskun şair, içinde kalsın şu son çığlıkta!
Senden başka işiten olmaz o karanlıkta.

Mahmut Küpeli
Kayıt Tarihi : 2.4.2010 03:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Sandoz Essem
    Sandoz Essem

    Gecenin ayazında boran olmuş sevdamı;
    Yer, gök, dağ, taş, deniz, yedi düvel işitiyor.
    Dört duvara hapsettiğin biçare KADINI,
    Ölüm bile beğenmeyip hep sana itiyor

    SÜPERRR

    Cevap Yaz
  • Murat Çetin
    Murat Çetin

    Dört duvar arasındayım, olmuşum perişan.
    Gözyaşlarım damlıyor gönlüme ılık ılık.
    Bir bilmece oluyorsun, git gide karışan,
    Güneşi yolcu edip çöktüğünde karanlık.

    Ay doğuyor tepelerden ve bir mavi ışık…
    Mor renkli bulutlar gözyaşlarımı taşıyor.
    Yıldırımlar çakıyor, gökler hepten karışık.
    Bu gece de gözyaşlarım sel olup akıyor.

    Gecenin ayazında boran olmuş sevdamı;
    Yer, gök, dağ, taş, deniz, yedi düvel işitiyor.
    Dört duvara hapsettiğin biçare adamı,
    Ölüm bile beğenmeyip hep sana itiyor.

    Şu dört duvarda gece, hecelerim olurken,
    Heceler gecelerde mısralara dönüyor.
    Sen bir düşman gibi mısralara sokulurken,
    Bu zindan şehrin ışıkları bir bir sönüyor.

    Dalar gider gözler bir kapı gıcırtısında.
    Her ümit bir hayal olur, her hayal bir çığlık…
    Solar gider güller koca ömrün ortasında.
    Gündüzlerle iç içe geçtiğinde karanlık.

    Dağ ardına düşer ayın mavi ışıkları.
    Gün açar gözlerini, uzar gider gölgeler.
    Kimse duyar mı acep, bu suskun çığlıkları?
    Bir ümitle ardın sıra açılır perdeler.

    Sen ölürsen ancak, sesini bir duyan olur.
    Suskun şair, koyuver gitsin şu çığlıkları!
    Ne bu çığlıklar kadar seni işiten olur,
    Ne senin işittiğin kadar bu çığlıkları…

    Tebrikler yine mükemmel bir şiir daha okudum kaleminizden yazan yüreğiniz her dem çağlasın.
    Sevgi ve muhabbetle...+

    Cevap Yaz
  • Hülya Öztürk
    Hülya Öztürk

    bu dizeler hüznün ve yalnızlığın suskun çığlıkları,tebrikler ve başarılar

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Mahmut Küpeli