Susar,bakışırdık gecenin orta yerinde,öylece dururduk belki saatlerce...Susar öyle anlaşırdık...Gözlerin gözlerime değince en çok da o zaman anlardım beni ne çok sevdiğini...Sımsıkı sarılışından anlardım bir de beni ne çok özlediğini...Susar,hiç konuşmazdık...Susar öyle anlaşırdık...Ellerin ellerime değince yangınım olur,sıkı sıkı tutuşundan anlardım bensiz olmak istemediğini...Oysa sen hiç söylemezdin neler hissettiğini...Ben senin her halinden anlardım,aslında beni ne denli önemsediğini...
Susar bakışırdık gecenin orta yerinde,biri birimize ne çok da yakışırdık...Susar öyle anlaşırdık...Başını göğsüme yaslardım ben önce,sonra uzun uzun düşler kurardık...İçinde yalnız ikimizin olduğu bir dünya kurardık her gökyüzüne baktığımızda...Tenlerimiz biri birine dokunduğunda yüreklerimiz kanatlanırcasına uçardık...Susar,hiç konuşmazdık...Sarılır kalırdık öyle belki saatlerce de hiç sıkılmazdık...Susar öyle anlaşırdık...
Susar bakışırdık gecenin orta yerinde...Susar öyle anlaşırdık...Uzaktan bir rüzgar gelir dokunuverirdi masum yüzüne...Usulca alır sarardı kollarına ikimizi...Nasıl da insafsızca dönerdi akrep ve yelkovan...Nasıl da bir çırpı da geçip giderdi senli zaman...Ayrılık vakti gelip çatınca...Ağlamaklı bir yalnızlık sarardı her ikimizi de ansızın...Doyamazdım sana anlasana...Kopamazdım senden...Oysa ben yanındayken bile özlerdim seni...Sabahlar olmasın,zaman dursun isterdim senin yanında...Öylece dondurabilmek isterdim oysa bütün güzellikleri varlığında...Ayrılık vakti gelip çatınca kaşların da çatılır,düşerdi yüzün...Hüzünlü bir ton da sesin titreyerek ' Yine gel :) ' derdin bana...Gözlerin dolardı,fark ederdim...Sen onu da belli etmezdin...Ben senin her halinden anlardım,aslında içten içe çığlık çığlığa haykırıdın gitme kal diye...Yutkunurdun,birden bire güçlenerek Hoşçakal derdin...Yine Gel...' Gelirim elbet,geleceğim...Keşke hiç gitmesem...Keşke hep yanında kalabilsem sevdiğim '
Susar son kez bakışırdık kapı eşiğinde...Susar sarılırdık...Gizliden gizliye de ağlaşır,biri birimize belli etmemek için saklanırdık yüzümüzde ki o hüzünlü gülümsemeye...Susar sarılırdık...Susar ağlaşırdık...Ki zaten senle biz suskunluğumuzla anlaşırdık...
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta