Sürgün Tren Şiiri - Rüstem Badıllı 3

Rüstem Badıllı 3
213

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Sürgün Tren

Bir tren sesi duydum sabahın kör vaktinde,
Raylara çarpan geçmişin yankısıydı sanki,
Kimse binmedi bu trene, kimse inmedi,
Ama ben hep oradaydım,
Sürgün edilmiş hayallerimle yolculuk ediyordum.

Bir kent geçiyor uzakta, yüzler gölgede,
Her biri bir hikaye saklı, dokunulmamış,
Dökülen sokak lambalarının ışığında,
Bir çiçek açıyor asfaltta, kimse görmüyor,
Ben bakıyorum, ama gözlerim kör,
Sanki tüm güzellikler bir sis perdesi ardında.

Kapattığım kapılar ardında yankılanıyor sesim,
Duvarda asılı eski bir takvimde kalmış yıllar,
Bir yanım gitmek isterken, diğer yanım kök salmış,
Kendi içimde sürgün, kendi içimde tutsak,
Bir çığlık atıyorum kimsenin duymadığı bir boşlukta,
Belki de en çok ben duymuyorum kendimi.

Kelimeler var dilimin ucunda ama çıkmıyorlar,
Her biri kırık bir aynanın parçaları gibi keskin,
Kanatıyor her söylediğim, her sustuğum,
Yazmadığım mektuplar doluyor odama,
Hiç gönderilmeyecek satırlar dolusu.

Sahi, neydi aradığımız o kayıp şehir?
Kimin adımlarında kaldı izleri?
Gözlerim hep o uzak limanı arıyor,
Bir gemi bekliyorum ama su çekilmiş,
Liman kuru, gemiler çoktan gitmiş,
Ve ben hala o terk edilmiş rıhtımda,
İsimsiz bir yolcu gibi bekliyorum,
Kendime kavuşmayı.

Gözlerimde gece, ellerimde sonbahar yaprakları,
Dokununca dağılan, rüzgarla savrulan,
Bir düşte mi kaybettim yoksa her şeyi?
Belki de hiç olmadı, hiç var olmadım.
Kendime bile görünmezim,
Bir gölgenin içinden bakıyorum dünyaya,
Sürgün trenin soğuk koltuklarında.

Sanki bir harita var ellerimde,
Ama yollar yok, yönler kayıp,
Ne tarafa baksam bir başka uçurum,
Bir başka geceye açılan kapı,
Ve ben hep o kapının eşiğinde,
Geçmek ile kalmak arasında asılı kalmış,
Hep yarım, hep eksik.

Rüstem Badıllı 3
Kayıt Tarihi : 14.10.2024 00:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!