sürgün sohbetler 1
biraz önce yalnızlığını yüklenmiş bir martı maindeki mavi hüzüne yorgun kanat çırpınışları bırakıyordu .
Şu an
sağımdaki banka oturmuş yaşlı bir sokak şarkıcısının parmakları kemanının tellerine ayrılık şarkısını yüklüyor .
geminin önündeki gişede iki sevgili sakin bir tartışma içinde .
kız olan sevgili aggressiv tavırlı.
delikanlı altan alıyor .
biraz ikimize benzetiyorum sevgili.
gözlerim
Özlem'le iki damla yaş bırakıyor main nehrine.
yürüyorum
bilmem nedense maine değilde
gök yüzüne bakıyorum
bir bulutun ana bülteninde martılarla yoldaşlık (zor )altyazısını okuyorum.
gülüyorum ve puslu hayallere kanat çırpıyorum .
mavi bir pencereden dünyaya bakarken
yaşlı sokak şarkıcısına imreniyorum .ama kemanımın yokluğunu hissediyorum .
engin maviliğe kanat çırpan martıya özeniyorum.-ne kadarda sana benzetiyorum -
ama kanatlarımın olmadığını farkediyorum .
kavgalarımızı anımsarken
o anda yokluğunu öğreniyorum .çünkü biraz önce sakin tartışan iki sevgilinin ayrılığını izliyorum .bize üzüldüğüm kadar üzülüyorum.
Sevgili
şu an biraz main nehriyle dertleşmek istiyorum.
belki yalnızlığıma bir dalga seni gönderir.
yanlızlığa güleryüz sığdırmış main nehri sessiz.
henüz bir karara varamadım main
seni
sevmek yada sevmemek için.
ama main
sende ne Fırat'ın asi"lığı ne Dicle'nin coşkusu nede
Aras'ın hırçınlığı var.
sen neden böyle yalnız içe kapanık ve uyuşuk akar gidersin .
yol-yordam bilmez halde anlamazsın.
neden ?benimle hiç sohbetin yok .derdimi paylaşıcı bir dalgan yükselmiyor kıyına .bu sessizliğin beni ürkütüyor .
seninle başabaşa kalışımın bu gününe kaderin bir cilvesi mi
yoksa talihin bahtıma sunuşumu
yada zorunlu sürgünlerin herhangi bir halkası mı diyeyim .
bilmiyorum işte benimde karar vermediğim bu tercihin bugün gelip boğazımda işgalcı bir gemi gibi oturması var .tıpkı senin üstündeki bu işgalcı gemiler gibi .
biliyorsun bazı tercihler başkasınındır.sen istemesende senin üstünden gemilerini yürütürler. limanlarına demir atıp günlerce işgal ederler ya
benimde ruhumun sularında şimdi işgalcı tercihler dolaşıyor .
istemediğim istemler limanımda demir atmış durumda.
yılar öncesinin gayrı resmi failli beli-belirsiz sürgünlerin kaygılarını taşıyor dizlerim.
gözlerim ruhum Fırat'ı -Dicle'yi -Aras'ı özlüyor. ama dizlerime örülmüş bu kaygılar duvarı bir türlü yıkılmıyor main.belki sen bilmesin
bu sürgünlük maval değil.
cebir sürgünlüğü...
-anla beni main diyorum.
ama anlamıyor
ne bir martı beni özleyip geliyor nede bir dalga kıyıya .....!-
şimdilik anlaşmadık main
belki başka bir zamana.....!
Can Fırat
28 aralık 2016
Kayıt Tarihi : 27.12.2017 22:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Can Fırat](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/12/27/surgun-sohbetler-1.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!