Sürekli kalbimin kıyılarında geziyorsun,
Düş artık Kadın…
Sürekli kalbimin kıyılarında geziyorsun,
Ayak izlerinle gelgitleri karıştıran bir rüzgâr gibisin.
Düş artık Kadın…
İçimde yıllardır sallanan bir fenerin ışığına
Gölgeni bırakan o hüzünlü yolcu olmak zorunda değilsin.
Ben seni,
Kırık bir pusulanın hep aynı yönü göstermesi gibi,
Aynı sızıya açılan kapılarda buluyorum.
Sen geçtikçe içimden,
Seslerin çalkalanıyor —
Kıyıya vuran her kelime,
Senden kalan bir parça deniz taşıyor.
Düş artık Kadın…
Çünkü her gelişin,
Unutmakla hatırlamak arasında ince bir köprü kuruyor.
Ve ben bu köprüde
Titreyen bir yaprağın kaderiyle yürüyorum;
Düşsem rüzgâr alır,
Kalsam gölgen ağır gelir.
Sen bazen,
Uykunun eşiğinde kaybolan bir çocuk gülüşü gibi
Kırılgan ve bir o kadar uzak;
Bazen de
Sırları konuşan eski bir saat gibi
Zamanı içimde geriye akıtan bir heves.
Kalbimin kıyıları sana alışkın artık,
Ama ben değilim.
Her adımında bir dalga kabarır,
Her dokunuşunda bir ada yıkanır içimde.
Ve ben,
Gözlerinden taşan bütün yalnızlıkları
Saklayan bir gece lambası gibi
Kendimi tüketiyorum.
Düş artık Kadın…
Bu bir çağrı değil,
Bir vazgeçişin en sessiz çığlığıdır.
Çünkü sen kalbimin kıyılarında gezerken,
Ben karanlığımda sende yanmayı öğreniyorum.
Kıyılarımdan çekilmeni istemem
Sana değil,
Bende açtığın derin yarıklara söylenmiş bir duadır.
Ve ben bu duayı
Her gece biraz daha kısık,
Biraz daha içli,
Biraz daha yalnız fısıldıyorum.
Sürekli kalbimin kıyılarında geziyorsun,
Düş artık Kadın…
– Hüseyin Erdinç
Hüseyin Erdinc
Kayıt Tarihi : 8.12.2025 22:59:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!