yalnızlığında gül bitiren çığlık,
durgun su derinliğinde birden,
ateşten kalbini şaire sundu.
anladım aşkın mucizesini.
sesini duydum hicaz faslında.
yıkanmış kum taneleri gibi;
duru su aydınlığınca mavi,
sesin o yitik zaman meyvesi.
gülünce gümüş ağzının ejderi,
kanlı bir kristal düşer geceye.
şarkında ses yangının izi.
göğsünde hüznün çocuğu Urfa.
bilirim sevdamız sesindir senin.
göğsünün üstünde büyüttüğün gül,
daha kaç asrı besleyecek.
ağzında alevi Türkçe’min kandil
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Devamını Oku
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta