yok olası kalelerin
soğuk taşlarında
çürüdü bedenler
çırılçıplak
bulanmış yosunlara
zindanlara atıldı
aşka susamış her duyumsama
vicdansız bir çığlık yankılandı
nemli duvarlarda
kulaklarda sonsuz bir tırmalayış
fışkırdı alevler
ağızlarından ejderhaların
üzerine garip sevdalının
yanıklarından sızdı ipince
kahroluş
prangalara vurulan mahkûmun
boğazına yapıştı taştan kolları
izi kaldı yürekte
yalnızlığın morluklarının
sahipsiz kalındı yangına düşen zindanlarda
ıslak zeminlerde süründü Eros
oklarının ucunda zehir vardı bu kez
attı oklarını
ve öldü yürekler
ardı ardına
sarıldı ceset kan kırmızı bir urbaya
bırakılıp bir başına
unutuldu
çürüyen öykülerin son satırında
ve şimdi
sadece kızıl bir leke
aşk sunağında
Düzenleme: 11.08.2006
Atilla Güler
Atilla GülerKayıt Tarihi : 11.8.2006 16:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!