Sultan Veled Çelebi (Gülce-Buluşma) Şiir ...

Feyzullah Kırca
342

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

SULTAN VELED ÇELEBİ (Gülce-Buluşma)

Maziden koşarak geldik soluksuz ve düşe kalka
Oturup sohbet dinledik, toplanıp olduk da halka
Kimimiz olduk biz hoca, kimimizse birer kalfa
Bir musiki dağılır bak, oradan bütün bir halka
…Anadolu’mun her yöresi

Tamamını Oku
  • Nafi Çelik
    Nafi Çelik 29.11.2010 - 16:21

    Etkili ve mükemmel bir eser okumanın keyfini yaşattığınız için teşekkürler sevgili şairim.
    Tam Puan + Ant.
    Sevgilerimle....
    Nafi Çelik

    Cevap Yaz
  • İlhan Koruyucu
    İlhan Koruyucu 21.11.2010 - 17:12

    Yürek sesinizi kutlarım efendim.Saygı,sevgilerle.

    Cevap Yaz
  • Eyüp Şahan
    Eyüp Şahan 20.11.2010 - 19:15

    beğeniyle okudum güzel şiirinizi, yüreğiniz daim olsun, sağlık ve esenlikler diliyorum Tebrikler

    Cevap Yaz
  • Yıldırım Yorulmaz
    Yıldırım Yorulmaz 20.11.2010 - 08:42

    Şiirinizi haz alarak okudum
    KUTLUYORUM

    Cevap Yaz
  • Osman Öcal
    Osman Öcal 20.11.2010 - 00:15

    TBRİKLERİMLE HAYIRLI BAYRAMLAR DİLİYORUM FEYZULLAH BEY.

    Cevap Yaz
  • Şerafettin Muş
    Şerafettin Muş 19.11.2010 - 21:42

    bal alan arının çiçekten çiçeğe konduğu gibi arşivden arşive yol alan kalemini kutluyorum line sağlık üstadım saygıarımla

    Cevap Yaz
  • Salim Erben
    Salim Erben 19.11.2010 - 21:40

    harika şiirlerin var
    aşk üzerine.....
    aşkı sevdayı anlatan
    aşk adına teşekkür ederim
    öyle içden öyle samimi
    bir hava veriyorki okuyucusuna
    nasıl anlatsam kutlarım yürekten

    Cevap Yaz
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe 19.11.2010 - 20:45

    Şiirinizi, emeğinizi kutluyorum sevgili Feyzullah Kırca

    Cevap Yaz
  • Fatima Humeyra Kavak
    Fatima Humeyra Kavak 19.11.2010 - 17:26

    Sultan Veled Çelebi (Gülce-Buluşma)
    SULTAN VELED ÇELEBİ (Gülce-Buluşma)

    Maziden koşarak geldik soluksuz ve düşe kalka
    Oturup sohbet dinledik, toplanıp olduk da halka
    Kimimiz olduk biz hoca, kimimizse birer kalfa
    Bir musiki dağılır bak, oradan bütün bir halka
    …Anadolu’mun her yöresi
    ….Barındırır nice musiki eri
    …..Oldu her zaman onda gönül erleri
    ……Anadolu gönül erleri atölyesi

    Birisi de Sultan Veled’dir bu gönül erenlerinden
    Aşkın ayak izlerinde peşi sıra gezenlerinden
    Büyük velilerdendi hem Konya’da yetişenlerinden
    Muhammed Sultan Bahaeddin Veled’dir onun tam adı
    …Yirmi dört Nisan bin iki yüz yirmi altı da
    ….Lârende olan eski adı da
    …..Karaman da doğan Sultan Veled’in babası
    ……Büyük Türk Mutasavvıfı ve sözler dehası
    …….Mevlana Celalettin Rumi hazretleri
    ……..Işık oldu, Nur oldu Veled’e, onun güzel hasletleri…

    Şerafettin Lala’nın kerimesi Annesi
    Gevher Hatun olur ki; Semerkantlı kendisi
    Harzem pirenslerinden oldu dolayısıyla
    Bu yüzden Sultan Veled, okunur esamesi
    …Hazreti Mevlana
    ….Dünyaya sevgi ve hoşgörü dağıtan birisi
    …..‘Gel, gel ne olursan ol, gene gel
    ……Bizim kapımız ümitsizlik kapısı değildir
    …….Bin kez tövbeni bozmuş olsan da gel’
    ……..Diyen Mevla dostu Mevlana ile
    ………Üç yaşındayken idi Konya’ya gelmesi.

    Sultan Veled’e ta ki; küçük yaşlarından itibaren
    İlim öğretmeye başladı torununa hem zahiren
    Hem Batınen berrak denizlere uçurdu ilimlerde
    Yetiştirdi ömrünün duraklarındaki dilimlerde

    Tasavvuf yolunda marifetle dolu hasletler derdi
    Yırtarcasına kaldırdı perdelerini salık verdi
    Aşka susamışlığını ilimle sulayıp giderdi
    Yetiştirdi ömrünün duraklarındaki dilimlerde
    …Allah’ın zâtına ve sıfatlarına ait bilgiler verdi
    ….Çok çalışıp çok yorulup, az dinlenmek vaktidir yatakta
    …..Oldu Sultan Veled’in gençliğindeki hedefi
    ……Her ilimde en yüksek derecelere kavuşmakta…

    Bununla ilgili olarak Mevlâna, oğluna:

    …'Ey oğlum Sultan Veled!
    ….Benim dünyaya gelmemin sebebi,
    …..Senin dünyaya gelmen içindir.
    Kalbim marifetler dolu, Allah’ın zâtına ait
    O rabbin sıfatlarıyla ilgili bilgi doludur'
    Bu dünyada çaba bize, emek bize olmalı sait
    Şu zaman ki yolculukta, gör insan kimin kuludur
    …'Sana bu bilgilerin cümlesini öğretmekle vazifeliyim'
    ….Benim yolum dostlar dostunun yoludur
    …..O yol ki; bize her daim ümitlerle doludur.

    …Bir defasında şöyle söylemişti;
    'Oğlum Sultan Veled ki, çok talihli biridir'.
    Ahlakı da güzelce bahtiyarlık eridir
    Kâğıda yazı yazan kalemi kurşun dele,
    Söylediği bal sözü varıp hedefin bile,
    ….'Ömrünün,
    …..Hep rahat ve huzur içinde
    ……Geçeceğini ümit ediyorum.' buyurmuştu.
    …….Bu güzel müjdeyi
    ……..Meclisindekilere duyurmuştu…

    Sultan Veled Çelebi’nin gülkurusu dudakları
    Sözün özüne koşup da yanaktan buse döşerken
    Güneşin öz ışığında, gün vurmuş al yanakları
    Yastığında uyanık düş, günlük hesabı ederken…

    Sonra hayat hızla akıp, mabuda koşup giderken
    Evlenme çağına geldi, ilim tahsili ederken
    Gönül köşkünün içini al güllerle bezerken
    Menekşe sümbüller derdi, aşk âleminde gezerken
    …Mevlâna’nın çok sevdiği, talebelerden biriydi
    ….Selahattin Konevi,
    …..Bir başka eserin kaynağın sayfası
    ……Selahattin Zerkub’i diye
    …….Onun adının geçtiği yeriydi.

    Sultan Veled onun kızı, Fatma Hatunla evlendi
    Nasıl nimetlerin şükrünü, öderim diye söylendi
    Alıp başını helalden, varıp göğsüne yaslandı
    Ulu Arif Çelebi’nin arza gelişi peylendi
    …Ve bu evlilikten
    ….İleriki yılların büyük evliyası olan
    …..İşte bu oğulları dünyaya geldi.

    Sonraki yıllarda kardeşi Alâeddin Çelebi’yle
    Olup ta ilmin tebaasından
    Tahsil için Şam’a gönderildi
    Dönüşünde yine babasından
    Daha ders almaya dön derildi
    İlim öğrenmeye devam etmişti bunun sebebiyle…

    Ahmet Eflaki ‘Ariflerin Menkıbeleri’ isimli
    Eserinde çiziyorken onları yazıyla resimli
    Yedinci bölümünü Sultan Veled’e tahsis etmişti
    Onun pek çok kerametinden, söz sazıyla bahsetmişti
    …Yakin sırlarının mazharı
    ….Hakikatleri arayanların sultanı
    …..aşk ateşiyle yananların önde gideni
    ……Yanar ki; yanar, sönmez harı
    ……. Diye vasfeder bize bu şahsı güzini…

    Nice kaktüslerin yüreklerine girmesini bildi
    Mühürlü kalplerin sararmış küfü ve pasını sildi
    Yaratanı bildi, yaratan için, benlik aşka geldi
    El açıp göğe, dua nidaları sonsuza yükseldi
    …Yunus gibi,
    ….Yaratandan ötürü yaratılanı sevdi
    …..Sultan veled ki;
    ……Çelebi Hüsamettin’i
    …….Babasının halifesi olarak bildi.

    İki kez daha evlendi, ilk hanımının sonrası
    Bu evliliklerinden de, üç oğlu daha doğmuştu
    Yıldız ekip geleceğe, buldu üç umut deryası
    Her çocuk ayrı bir duygu, ayrı sevince boğmuştu
    …Bu oğulların isimleri;
    ….Şemsettin Emir Abid,
    …..Selahattin Emir Zahid,
    ……Hüsamettin Emir Vacid
    …….Olarak arza ve sema ya kayıt olmuştur.

    İlk eşinden olan Ulu arif çelebi
    Sonrakilerdendi Emir Abid Çelebi
    Birisi de Hüsamettin Vacid çelebi
    Şeyh olmuşlardı, hepsi de birer gülen yüz

    Gecenin karanlıklarında süzülen öz,
    Gören gönüllerde hakikati gören göz
    Söylüyor bak benim naçiz dilimdeki söz
    Şeyh olmuşlardı, hepsi de birer gülen yüz

    Sultan Velet Çelebi;
    Ölümsüzlük iksirini ısmarlarken yaşantısına
    Yaratanından rızalar toplarken amel çantasına
    Farkı olmadan çalıştı, benzedi sevgi bankasına
    Ak sütten, ekşimemiş akça yoğurt oldu mantısına
    …Mevlana’nın vefatından sonra
    ….Bin iki yüz seksen dört senesine kadar
    …..İrşat görevini büyük talebesi
    ……Çelebi Hüsamettin aldı.
    ……Sultan Veled ise
    ……..Tam on bir yıl ona bağlı kaldı.

    Her insan doğduysa mutlaka günün birinde ölecek
    Yakınlar içten gelerek ağlayıp gözyaşın silecek
    Hangi kim ne biliyor? Ne zaman, nerde? Ölse bilecek.
    Allah dostlarına ölüm anında melekler gülecek
    …Gülünce melekler yüzüne
    ….Ölünce Çelebi Hüsamettin,
    …..Dönünce özüne,
    ……Erince rabbin sonsuzluk sözüne
    …….Sultan Veled müritlerinin ısrarıyla, halife vekili olup
    ……..Bu vazifeyi üstlenecekti, üstlendi.
    ………Hayatının sonuna kadar
    ……….Sünneti yayıp,
    ………..Bid’atleri ortadan kaldırmaya kilitlendi

    Mevlana düşünceleri sistemleşti, daha önceldi
    Tarikat biçiminde örgütlendi ayağa dineldi
    Mevleviliğin asıl kurucusuydu ikinci piri
    Tekkeler ve zaviyeler açmaktan da kalmadı geri
    Babasının türbesinin yapımına yardımcı oldu
    İstedi etrafı okumaya mahsus yerlerle doldu
    Böylece merkezi bir külliye kurulması sağlandı
    Başka yerlerde kurulu dergâhlar buraya bağlandı

    Şu zaman ki; gümüş tel büklümüne inceldi, inceldi
    Ve bin üç yüz on iki de inceldiği yerde tükendi
    Bu seneye gelince yaşı seksen dokuza yükseldi
    Bu sene de hastalandı ve yastığa başı söykendi
    …Hastalığı sırasında
    ….Konya’da yedi gün zelzele oldu.
    …..İnsanlar dünyanın sonumu diye, endişe doldu
    …..Telaşa düşüldüğünü görünce;

    “Üzülmeyiniz, asla telaş etmeyiniz
    Boşuna korkuya kapılıp gitmeyiniz
    …Bu benim ebedi âleme gideceğimin haberidir.

    Zahiren aranızdan ayrılacağım
    Lakin batınen sizinle olacağım
    …Bundan şüpheniz olmasın
    ….Allahın evliya kulları
    …..Vefat ettikleri halde, dolaşır ruhları

    İzin verildikleri her yerde
    Dost ve yakınları kalsa darda
    …Yardımda bulunurlar.
    ….Bu şehit ve erenlere
    …..Allah dilerse hediye olunur'
    ……Diye telkin de bulunur.

    Recep ayının sonunda, bir cumartesi gecesi
    Tevhit oluşturan cümle kelimenin her hecesi
    …Söyledi imanın ihlâsla şahadeti
    ….Fani hayata veda ederken,
    …..İçti ebediyet şerbeti…
    ……Babasının kabrinin yanına
    …….Kubbe-i Hara defnedildi.

    Mevlana hazretleri tüm hayatı boyunca
    Yaşamına kuranın ahlakını koyunca
    Tarikatlara özgü kurallar koymadığı
    Bilinir hiçte buna, ihtiyaç duymadığı
    …Sözgelimi kendisine bağlananlar için
    ….Ne düzenlerdi bir giriş töreni,
    …..Ne de öngörürdü belli bir zikir düzeni.
    ……Ne diğer tarikatlar gibi,
    …….Olmamıştır özel giysiler belirleme özeni…

    Şudur bilinen başlıca, temel uygulama ancak
    Girince sabırla dolup, almaya ilahi aşktan
    Müritlik kabulü alan, kişiye olur ya sancak
    Saç, sakal, bıyık ya da birkaç kıl kesmek kaştan
    …Birde kendisine halifelik verilenlere
    ….Bugün hırka denilen
    …..Geniş kollu, yakasız ve önü açık olduğu söylenilen
    ……Ferec adındaki gömleği giydirmekti,
    …….Halkı aydınlatma görevinin simgesi, çerağ vermekti.

    Mevleviliğin başlıca kurallarından birisi
    Sema’yı aşk ve cezbeye, yardımcı bir öğe sayar
    Aşka dönerken terler ya, ılgıt ılgıt ten derisi,
    Aşk ile dönerken gönül, çağlayandan bir ses duyar
    …Mevlevilerin Hu’ya dönmesi ondandır.
    ….Dünya döner, sema döner, semazen döner
    …..Cümle kainatın dönmesi bundandır.

    …Ancak oğul Sultan Veled Çelebi,
    Kendisinin döneminde, bunları temel alarak
    Mevleviliğin özüne, has kuralları koyarak
    İnsanlık şaha kalkmıştı aşk deryasına dalarak
    Pas tutmuş kalp duvarları, o derya da boyanarak
    …Özel törenleri olan bir tarikat
    ….Mevleviliği daha da bilinen bir hakikat
    …..Durumuna getirdi.

    Eserleri genellikle, yazılmış Fars’ın dilinde,
    Yoğrulmuş mısra mısra, şiirler duygu selinde
    Gazel ve mesnevîlerde, arada Türkçe olarak
    Hayat bulmuş, şekil bulmuş, çiçekler açan elinde
    …Divanında yüz yirmi dokuz adet,
    ….İptida name’sinde yemiş altı adet,
    …..Rebabname’sinde yüz altmış iki adet
    ……Türkçe yazılmış beyit vardır…

    Bahse konu bu beyitler
    Okur diye tüm seyitler

    Oğuz ata lehçesiyle, yazılmış ilk şiirlerdir
    Türk dilimiz bakımından, birer örnek değerlerdir
    …Bu ahlaki ve tasavvufi manzumelerin hepsi
    ….Edebi yönden olduğu kadar güzel,
    …..Yapı ve ifade bakımından da
    ……Mükemmelce yazılmıştır mesnevi ve gazel,
    …….Bir o kadar da topluma özel…

    Sultan Veled’in Farsça bir Divan’ı,
    Ona doldurmaya, çalıştı ummanı
    Diğer eserleri; biri ‘Rebabname’
    ‘İptida name’si ve ‘İntiha name’

    İsimlerindeki Farsça üç mesnevi
    Ve maarif adlı Farsça Mansur eser
    İnsanlığa öğüt nesirler bir nevi
    Bahar yeli konsun, ister söze beşer
    …İptida name’sinde babasına,
    ….Hazreti Mevlana ki; babaların en hasına
    …..Ait bilgiler vermesi dolayısıyla
    ……Mevlana ve çevresi araştırmasına
    …….En eski ve en sağlam kaynaktır.

    Yollara çiçek eken, onun her bir cümlesi
    Maarif eserinin Türkçeye tercümesi
    Bin dokuz yüz kırk dokuz, yılı güvertesinde
    Çok partili hayata, geçişin ertesinde
    …Milli eğitim bakanlığı tarafından
    ….Yapılmıştır eserin yayınlanıp neşredilmesi.

    Bazen seninle gündüzde, kâh girerim gecesine
    Beyitlerinde seslendi, yücelerin yücesine;
    Bazen seninle ayığım, bazen seninle sarhoşum
    Bazen seninle yücede, bazen seninle alçakta
    Can, beden, gök ve yeryüzü, yok olsa da ben hep hoşum
    Şikâyete gerek yoktur, her şey seninle varlıkta

    Şöyle seslendi biz insanoğluna da
    Çağırdı en yüce sevgi koluna da;

    Her alçağı gördüğün, günaha dalan gözle
    Sen ki eşsiz güzeli nasıl görebilirsin?
    Karun’un sözüneyse, kulak verdiğin özle
    Kelim’in sözünden tat, nasıl alabilirsin?
    …Dedi şair dili bencileyin
    ….Derim ki size;
    …..Okuyun, dokuyun, ilimi tezgahında
    ……Sizde yaşayın rızası istikametinde de
    …….Yüceler yücesi Rabbimden af dileyin.

    Feyzullah Kırca
    Akbaşlar Köyü / Dursunbey


    Feyzullah Kırca

    Bastan sona hikaye tadinda gercek bir eser...
    Tebrikler ilk tam puanimla listemde...
    Allah sizden razi olsun...Tesekkürler....

    Cevap Yaz
  • Salim Erben
    Salim Erben 19.11.2010 - 16:56

    kutlarım hoş paylaşımı
    beğeni ile okudum
    okunuşu mükemmel
    geçişler mükemmel
    akışı mükemmel
    bence harika bir paylaşım olmuş
    duygularındaki yogunlugu
    ilhamın vede
    kalemin hiç tükenmesin

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta