---Ağlıyordu gök avuntuyu bekleyen bebek gibi
Avuntuyu bekleyen bebek gibi
Doymadı toprak gözyaşına
Ta ki ateş topunu görene dek
Gün ilk yaz gülücüğünü verdi
Yaşayarak bağrında dileklerinle
Erimek isterdim avuçlarında
Hatta yaşlanarak yaşamak
Her an
Senin dizlerinin kıyısında
Var olmak isterdim
---Ey ayrılık! Vardiyalı işçi
Misali seni düşleyen aşkta
Kimse anlayamaz
AŞK
EN
AĞIR
---Tanrım nedir bu aşk felsefesi
Yanılgı mıdır yoksa varsayımıdır
Olmayan mantıkla acı çekmek
Olgunlaşmak mıdır akılsızca mantıksızca
AY ve BEN
Güneş Ay renginde
Neredesin
Hangi damın üzerindesin
Yanıma gel
Beni de sürükle
---AZİZ DAMLA
Henüz su damlası gibi olduğum yerdeyim
Biraz sonra aşağı düşerken
-Şükürler olsun
Ufak su birikintisinde kendimi buldum
Ufak damla suya karıştı
---Baharı karşılayan
Yeşil bir dal bugün
Deryalardaki su damlasıydı
Bugün
Çağlayan bir pınar ömrüm
Sessizliğin yankısı
---Neden hep ay ak gün kara
Aşığın en büyük ezberiymiş düşlemek
Kimseden habersiz deryalarla uğraşıp
Bir çığ gibi kopmak bulunduğu anlardan
----Bir gün ben olmayacağım bu dünyada
Bir gün
Bir avuç bereketli toprak olacağım
Üzerimde biten otlar için
Esen rüzgarın dokunuşlarını hissedemeyeceğim
Yağan yağmurun getirdiği toprak kokusunu algılayamayacağım
--------Bir kadın konuşuyor
Yüreğinden akarak
Gülüyor manasında dalarak
Başının arkasında topladığı siyahi saçlarıyla
Alnındaki zülüfü kederden tasasını uzaklara atmış edasında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!