---Kalabalıklar arasında yalnız yaşıyorum
Yaşamı tüketerek
Ve olgun dimağımı sürgüne göndererek
Yakalanamayan ufuklardan
Kaçıyorum
Kan şekerim düştü tatlı bir gülüş ver dudaklarıma
Streslendim güldür birazda
Başım ağrıdı azıcık dokun ellerime
Bak bana ben varım karşında Kıvamında eriyen tereyağı gibi erimek istiyorum gözlerinde
Hastalık hastası oldum sayende
Eriyorum yazarken seni hayallerimde…
---İkindi ortası kemerlenir alnın ortası
Hüzne yenik düşer bir keman melodisi
Bordolu saçları ile gözüken gün
Pencerelerden giderayak çekilir yavaşça
Rüzgarın çarptırdığı mobilya kapılardan sonra
Issız ağır bir şaraptır gecenin kolları
----Limanım karanlık
Ürkek girintilerle dolu
Çıkmaz bedenden can
Can ise fazlasıyla ölümcül
---Vakur bir çaresizliğin içindeyim
Niyetsiz düşlerin ilerisinde
Gamı ile kederi ile
Sevincin olmadığı
Yarım bukle yağmur bulutuyum
---Erik çiçekleri ilk mevsiminde
Dans eder bahçemiz
Beyaz kırmızı güllerle
Itır kasım patları arasından
Çiğ damlacıkları düş gibi yayılırlar
Çimlerin üzerine
----Dünyaya gelişimdeki gibi
Bir haber olmak isterdim çevremden
Üzerime yöneltilen sorgulu bakışları
Aydın bir ayna gibi
Geri çevirmek isterdim kendi üzerlerine
Ve
-----Elma yeşilken böyle sevilmedi
Hiç kimse boyalı elmayı
Gerçek elma kadar sevmedi
Kırmızının adında elmanın tadındasın mutluluk
---Yaşamanı isteyecek kadar vefalı
Sensiz yaşayamayacak kadar üzgünüm
Sabahları güne anlatıyorum seni
Geceleri uyuklayan akşam sefasına
Bir de şiirlerimde,,,
Gece her gün siyasi yüzündeki karartılarda kayboluyordu
---Niyetin ne gece
Yine mi karamsarsın o karaltılarda
Doyamazdım çocukken
Siyah örtünün altında koşmaya
Şimdi
Uçuk bir hüzün veriyorsun bana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!