Yüreğimde şahlanan acı,kederdir!
Yar yar çekip gitme bugün yerimidir?
Gönlümün sultanı elim,kolum,gözüm,
Neolur gitme sensizlik beni öldürür.
Benle acı,tatlı günler geçiren yar,
Nice senler geçip gitti nice yıllar…
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Değerli üstadım acıklı bir ağıt okudum ALLAH cc merhuma rahmet kalanlara sabırlar versin diyor yazan kalemi kutluyorum
Ağıt işte
yakıyorki ,yakım da derler buralarda
yakar yakım olur
ağlatır ağıt olur bir ananın dumanı.
Allah rahmet eyleye Hüzünü bir sevda hüzünlü bir son.İçimi acıttınız..Tebriklerimle dost kalem.
Güzel çalışmanızı ve yüreğinizi kutluyorum.Saygı ve Selamlarımla
başarılı bir çalışma paylaşımınıza teşekkürler
yüreğinize sağlık
HARİKA ESERİNLE KUTLARIM ÜSTAD SELAMLAR SİZE
Sultan’ım konu-komşu toplandı geldi,
Bahçemize ektiğin güller ağladı…
Cananların,gözdelerin feryat,figan…
Ben ağlarım onlarla kendime yar yar
Tebrikler dostum.
Hep gidene yazılır bütün sitemler özlemler .Bırakıp gitmiştir çümkü geride kalana sonsuz acılar bırakarak 83 yaşında yada 23 yaşında fark varmıdır kaybetmenin acısında her iki yürekteki yangın aynıdır .Kimi yıllarca biryastığa baş koyduktan sonra kimi de daha kokusu duymadan saramadan kaybetmiştir sevdiğini .Emeğinize yüreğinize sağlık Siz bu şiiri 83 yaşında sevdiğini kaybetmiş biri için yazmışsınız .Bende 23 yaşında sevdiğini kaybetmiş biri için yazdığım şiiri buraya yazıyorum okuyun acının aynı acı olduğunu göreceksiniz
GİDİŞİNE SÜRGÜN GÖZLERİM
Boşuna değil bu isyanım
Boşuna değil, böyle çaresizliğim
Boğazıma kadar dayanmışsa sensizlik
Nefes alamıyorsam yokluğunda
Boşuna, boşuna değil
Yorgunum ben...
Yorgun; çaresiz
Umutsuz
Kara tiren gibiyim; kara dumanlar çıkaran
Ezberdir hep gittiğim yollar
Durduğum tüm istasyonlarda, tanımadığım insanlar
Her kalkışım
Yeni bir umuda doğru
Yarınlardan bir şeyler bekleyerek
Nereye, , nereye kadar?
Bazen içimden bitirmek gelir bu sensizliği
Alırım elime mermisi sen olan silahımı
Dayarım anlımın ortasına.
Çek derim çek
Bitir bu Allahın belası hasreti
Ama her defasından vazgeçerim bundan
Kıyamam bende kalan gülüşünü bitirmeye
Giderken bana emanet bıraktığın kalbine
Geceler uzadıkça uzuyor yokluğunda
Kramp girmiş uykularım da, sen
İşgale uğramış rüyalarımda
Gelin ettiğim. Sen
Geçer dedim.
Unuturum dedim.
Alışırım dedim
Ama. Ama olmadı, alışamadım, unutamadım
Her geçen günde, daha da alevlendi yangınım
Bildiğim bütün gerçekleri sildim kafamdan
Bir tek sen kaldın gerçek olan. Silemediğim
Ahhhhh düşlerimde gelin ettiğim
Bumuydu kavlimiz
Hani başka eli tutmayacaktı ellerimiz
Hani başka gözlere bakmayacaktı gözlerimiz
Ben hep sağdık kaldım verdiğimiz sözlere
Ama sen. ahhh sen
İhanetin en büyüğünü yaşattın bana
Söyle; nasıl öptün ölümü dudağından
Nasıl tuttun Azrailin elinden
Söyle; hiç mi sızlamadı yüreğin
Beni böyle koyup giderken…
Çaresiz; gidişine suskun sözlerim
Artık; gidişine sürgün
O çok sevdiğin gözlerim.
Sümran Uymaz
güzel mısralar.Acı ve elem dolu.Umutların bittiği geçmiş hatıralarrın yaşandığı güzel bir eser.
Sultan’ım konu-komşu toplandı geldi,
Bahçemize ektiğin güller ağladı…
Cananların,gözdelerin feryat,figan…
Ben ağlarım onlarla kendime yar yar.
Çok güzeldi. Sultan nineye Allahtan rahmet diliyorum. Sevgi dolu yüreğinizle güzel bir anı şiir olmuş. Yüreğinize sağlık. Sevgiyle...
Bu şiir ile ilgili 46 tane yorum bulunmakta