ruhum nerde yara aldi ki ben burdayim...sizler nerde yaralandiniz böyle....hangi kavganin kanamasinda kankardes olduk..
bir sirdi aramizda..kulaktan kulaga fisildandi.ölmek vardi bu yolda..dönmek kalleslikten..adini koyduk askin adi yasak olan herseyin ismiyle baslayan isyandi artik bizde sevmek....mihlandi kara-tabuta beden..ölüme üç kursun kala.. sivadi kollarini daldi açik kapi pencere nerde ne aralik bulduysa
...ve adi
kavga oldu ASKIN
hayat hep hüzünlü çığlıktı
dokundum tellerine icimden akan ezginin
gözü kaçmış beş numara şişteydi aşk
geldi ve çekti biri ipini
dayansam
birazdan devinir gece
birazdan yamacında dinlendiğim
koyağında sekilen hasret
duvarıma mıhlanan öfke gibi
kudurur denizlerim
Yıllanmış bir şarap kadehte
Başımda o bildik esinti.
Sen! ....
Bu maktülün katili.
Şen şakrar oynak havalarda kırıt
Ben bulurum cehennemde bıraktığın izleri..
secilmişi sec icimden
adanmışa bir daha adan
kırmızı gül gibi kurul hayatıma
ve yediven tarlalarımda vurul
belirsiz tahriktir zaman
düşüyorum her çırpınışta beynin başka uçurumlarına
katıyorum her kuşku sonrası büyüyen ura yenisini
sel olup yürüyor damarlarımdan rahmime çığlık çığlık
acılar döllüyor şimdi ayrılığın spermlerini
atıyorum hasreti vurur gibi
en çok sen yaktın canımı
en çok suskunluklar yanıtı beklenen sorularda
hep gizemli sayıklama ardı kış olan bahar
ne yazsam olmayacak
ne kadar vursam catlamayacak kafa tasım
yağmur hic bir vakit ıslatmayacak beni
ne yana dönsem tütün gibi basılırsın tenimde
ne yana dönsem ayalarımda kurşuni izi sevişmelerin
gece sır gibi alır koynuna
çıkıntılarında terk ettiğim öpüşleri
ne zaman boşalsa ormanlarıma yağmur
o vakit döllerin icimde
hadi gel mechul sevgili
hadi dola kollarını boynuma
üç boyutundan geç dünyanın
hangi boyutunda sararsan sar
amma fışkır yedi kat yerin dibinden
bitir içimdeki dipsiz kuyu sanrısını
gözlerinin kahveliğinde kaybolan igde kokulu esmer serinlik..dinle
herşeyin sana dönüştüğü o bilmecemsi gece
tılsımı sonlanmış büyü kazanında asidimsi çözelti
ne demeli kaybolan yılların dövüşünde oyuk oyuk inen çizgilere
şimdi kekremsi tad asılı kalmış dallarımda bir baharlık ömrüm
ve karmaşasını bitirememiş beyin kurgularında hastamsı inilti
ölümüne yazıyorum sana
ölümüne kaçar gibi kazanılmış davadan
ne boynum hüküm giymiş celladın elinde
ne parmakların ucuyla ezberlediğim sevgilinin dudaklarında asılı
yine yüzümü ekşitip geldigim her an gibi
dökülüşüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!