İlerlerken zaman ‘umman’ diye bir söz duydum umursamaz yaşadığımı düşündüğüm anda yaşamda,
yaşamımda….
anlamını bilmezken ve toyken, ummanda yüzmem gerektiği söylendi….
Ve….
yüzmeye ve çırpınmaya daha yeni başlamışken; yolu yarıladığımı ve devam etmem gerektiğini destekleyenler bile fazlasıyla vardı etrafımda…
sorumu hayata ve onlara sormaya hazırlanırken devam et müşterin var senin emeğini almaya gelen dediler…
Kör karanlıktaki gidişin bu son değil sevgili,
Hep gitmeye devam edeceksin….
Bir gelip bir gitmelerin olacak,olsun,
Her gelişin yağmur,her gidişin fırtınalara benzeyecek…
Sen gidince üşüyorum tarih buna şahit,
Kapat gözlerini!
Bir satırlık kelimeler dökülürse dilinden,
Bir ağaca fısılda,sessizce…
O; dinler sezgilerini,
Sen söylemeden anlayacaktır..
Hafifçe sallanırsa dalları,
Yine düştün aklıma sevdiğim,
Akşamdı göz gözü görmüyordu zifiri karanlıkta.
Elimde değil gülüm asılı kaldı sende ümitlerim,
Sen ölüsün ben diriyim.
Ben diri miyim sevdiğim?
Bir tombala oynasaydım babamla,
İçinde ümitler olsaydı gözün alabildiğince.
Elimi atsaydım torbaya,
Umutlara el uzatsaydım.
Eksilir miydi babamın ümitleri….? ?
Bedenim oldu bir derenin yatağı,
Damarlarımdaki kanım birer ırmak.
Sen en cılız akan suyun kenarında bir çınarsın,
İster misin suya gelen bir kuşun zülfünü taramak?
Çınar, damarımdaki kederle beslenir,
Toprağa ulaşmadan takılıyor kirpiklerime yaşlar,
Rüzgar eserken yalvarıyor o güzelim kaşlar.
Damla damla sen varsın kurumak üzere olan pınarlarda,
Anlamsızca susmaktadır gülün dalındaki kuşlar.
Biliyor musun neler geldi başıma?
Biz bir dal idik,
Dalda iki filiz idik.
Bir bahar vaktinde,
Kuş dalımıza kondu.
Filizin birini kırdı.
Kuşun adı alıcı kuşmuş BİLEMEDİK…
Nasıl anlatayım sensiz geçen günleri?
Yalnızlığım beni tüketiyor mürekkebin siyahlığında…
Sensiz boş sokaklar gibi yüreğim,
Köpek bile geçmez gecenin karanlığında.
Bir yüzük taktım parmağıma boşluğun dolsun diye,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!