Büyülenmiştim uçurum gözlerine
ışık hızı ile vurulmuştum
tutulmuştum, kavrulmuştum
düşüyordum, ucsuz bucaksız
ucurum gözlerinde
çekerdi mıknatıs yüreğin
SEN SUS
Seni görünce açılır gözlerim
Yavaşdan yavaş gölgeni izlerim
Işıl ışıldı yüreğin dizerim
Sen sus yüreğin gözlerin konuşsun
Bakamadım sözlere gözlere bakamadım
Bu dünyada hatasız kusursuz bir akamadım
Kulların hatsını yüze vurup kaçamadım
Dört dörtlük olup bende nefsimi yıkamadım
Bilmezler çok üzüldüm üzmedim kıramadım
Sen varya sen bir kıvılcımın yaktı,
su ile ateş karıştı
sen varya bir tek bakmadın
Ah ben ne haldeyim
sevdigim melekti
yaşantım değişti
gök masmavi
meleğim inerdi
sessiz sessiz
Ruhum kayıplara karıştı dünya
Sahte vurğunlar bu yara kanardı
Gülmeyi unutdum ateş yanardı
Kahpe kahpe kahpesin kahpe dünya
Susmaz yüreğim evren donardı
Ekrem liseyi yeni bitirmiş hem gezer hem iş arar bir gün parkta bir kız görür
ondan çok hoşlanır ne yapsamda arkadaş olsam diye düşünür
gözüne kestirmiştir kızın yanına gider ve arkadaşlık teklif eder
Toy zamanımda bir seni severdim
Gençlik gitti şimdi diz döverdim
Gülmez yüreğim bakın söverdim
istanbulda yaram kavlar sanardım
Bugün yirmi dört yıl geriye sardım
Tüylerim ayaga kalkar anardım
İstanbul üryan bu kalbimle sardım
Canım çok yanıyor suskun kalırdım
Bu dünyada neler gördüm neler!
nakış nakış ben bu yüreği ördüm.
sanmaki seni unuttum,
yalan oldu şimdi bu ömrüm.
Süleyman Erkuvan, mert ve güngörmüş bir şair.
Kaderin cilvesi tabi. ama iyi bir çıkış yapacak. başarılı olacak bir şair. kutluyorum