Yıl 1970.
Lise caddesi 3. Sokak.
Bir apartman,
Viktorya!
Doğunun Paris’inde,
Parizien bir apartman.
Afrika’nın yoksul ülkesinde çıplak ayaklı, aç bir çocuk.
Güneşin midesinden geçtiği tomurcuk.
Su nedir, hayat nedir bilmeyen bir yavrucuk.
Anası, babası için o da bir kuzucuk.
Bu ülkede merhametsiz çok, karşılık bulmaz emekler.
İnsan bu havayı kaçırmamalı;
Canlı, cansız her şey
Soluk almalı, soluk vermeli,
Ciğerlerine çekmeli bu havayı çekebildiğince.
İnsan bu çiçekleri,
İnsan kendi olmalı,
Taklit değil.
Renklerden bir renk olmalı,
Renk katmalı Dünya’ya,
İnsan Kendi olmalı,
Fikir ayrılıkları,
Mezhep çatışmaları,
Yetmezmiş gibi, etnik kimlik arayışları.
Hafızalar silinmiş sanki.
Adresi kayıp mektup misali.
Her bavul hazırladığımda
Günahlarım sevaplarımla koyun koyuna tutsak.
Ve kapanır koca bir zindan kapısı gibi kapak.
Giderim elimde bavulum kayan zamana basarak.
Bilmez ki insan!
Her insanın kafasında var bir Dünya,
Gezer Dünya üzerinde,
bir sürü Dünya…
Benim bir babam vardı;
Harika bir insandı.
Boylu, poslu, yakışıklı
Yani, baba gibi babaydı.
Benim bir babam vardı;
Yine bağırıp çağırıyordu insanlar.
Bir şeyler yankılanıyordu geçmişe dair.
Bir çocuk doğacaktı, belli ki sancılı.
Romanya’da 1990 yılının ilkbaharında.
Bir devirim tasını toprağını alıp kaçarken,
Bugün yılın ilk günü,
Mahmut efendiyi düşünüyorum,
Birazdan yine işe başlayacak,
Dizleri ağrılı, beli bükük
Ve umut bağlayamadığı, kendisine muhtaç altı çocuk,
Yani, sırtında Dünya yük.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!