Anne! senin şefkatin ne büyüktü!
Ölçmeye hacet yok,ana yüregiydi
Hastalık geçirdim gözlerin içine çöktü
Saçındaki karalar bir anda aka dönüştü
Bu sevgi şimdi senden bana geçti
Şefkat doludur annelerin sineleri
Bir tüy gibi,incitmeden dokunur elleri
Gece uyur onlar uyumaz,evlat bekçileri
Evlat annelerin,gönül bahçelerinin gülleri
Korku ile ümit arasında bakar gözleri
Olduğun yere çivi gibi çakılırsın bir an
Anlamsız garip bir kaç hareketle
Yarım yamalak bir kaç kelime söylersin
Hafızanı toplamaya çalışırsın kaybetmişcesine
Duyguların depremidir bu
Çöker gözünde bir anda bütün hayaller
Ben bu denizlerin büyüttüğü çocuğum,
Çocukluğumda bakarken içinde boğulurdum.
Dokunsam, beni yutacak sanırdım.
Beni kendine benzetti, aşık oldum.
Saldım kendimi ana gibi kucağına,
içimde büyüyen şehir istanbul, gönlüm seni ister
seni anlatan diller yorulmaz ismini heceler.
sana şehirlerin üstadı demek içimizden gelir.
peygamer efendimizin müjdelediği güzel şehir.
sen medeniyet merkeizisin bütün yollar sana çıkar
Kurbanlık koyunlar gibi..
Boyun bükmeliyiz kadere
Bir çizgi çekmeliyiz .
Geçmişe, geleceğe.
Yaşanmış ve yaşanacak;
Ne varsa her şeye...
Gözlerin kapıda ellerin kalbinde beklerdin beni
Geç gelirdim basit bahanelerle hani
Kırıcı sözler dilimizin ucuna kadar gelirdi
Sonra sûkût kaplardı bütün geceyi
Elif gibi duramadık kalbimizden vurulduk
Bir hal var sende inceden inceden .
Bir kıvılcım ya da bahane arıyorsun .
Bir derdimi büyütüp bin yapıyorsun.
Garip bir duygu ama benden kaçıyorsun.
Bu böyle gitmez sende biliyorsun.
Beynim durdu birden ben kimim
Varlıkla yokluk arasında bir deli miyim
Leylasını kaybetmiş mecnun gibiyim
Zaman mekan aştı kayboldu benliğim
Sevda'nın gittiği yürekte ben canı neyleyim
Ashab-ı kehf gibi beklersin mağarada
Açılır gözlerin meçhul bir zamanda
Tarih bayram sevincini bırakır avuçlarına
Bayram Allah'a yakınlaşmaktır aslında
Hz İsmail'i teslimiyetiydi bayram
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!