Nedir hikmetin, nedir bu kastın?
Unu eledim, eleği astım.
Elli den sonra, sana ulaştım.
Çitleri ördün, bahçe dolaştım.
Şimdi aranan, bir ışık oldun,
Kâh dumanlı dağ gibi başımı sisler sarar,
Derdin en muzdaribi sirayet eder bana,
Kâh hatır sorar gibi bazan sevgili arar.
Aslı olmasa bile Kerem'i yaşıyorum,
Hangi sevdalar bana hep seni aratacak,
Değilsin salt ismin de, Fatih'sin de deden de,
Yaşamın kutlu olsun, dualarım hep sende.
Anlamını bilerek, nişane olsun ser de,
Fatih sana yeterdi, Kağan eklemesem de.
Gel diyorum da, hep kaçıyorsun.
Beni yabana, sen atıyorsun.
Yolların bana, gözletiyorsun.
Hazır olunca, benim gibi gel.
Özlemin yetti, hasretin bitsin.
Ellerin benimle, olursa değer,
Ellerin olursa, bağrımı deler.
Şimdi sunma bana, hiç bahaneler,
Eller bize bakıp, bu hale güler.
Gözler sana bakıp, gülerse güzel,
Umuda yolculuk,eder olmuşuz,
Mevsim yaz olsada,güze dönmüşüz.
Mumlar yanıyorda, fer de sönmüşüz.
Ömrün ahı bitmiş, vaha dönmüşüz.
Af kapıları açık,dileyen HAK'tan ister,
Böyle kutlu gecenin,feyzini de bize ver.
Ya RAB biz günahkarız, senden mağfiret diler,
Barış,mutluluk dolu,nice kandiller göster.
Bir takvim satıcısı,sokak sokak gezerken,
Eve nafakasını,böyle temin ederken,
Acıkmıştı da karnı,lokantaya girerken,
Önce çorba içeyim,kendi kendine derken.
Elinde takvimleri,masa üstüne koydu.,
Diyorsun ki bana, anlat kendini,
Sessiz bir deredir, aşmaz bendini,
Her sözde her izde, bilir haddini,
Her beşer kadar da, kabahatini.
Kötümser düşünmek, gelmez içimden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!