...
Lügat, bir isim ver bana halimden;
Herkesin bildiği dilden bir isim!
Eski esvaplarım, tutun elimden;
Aynalar söyleyin bana, ben kimim?
...
Kaçır beni ahenk, al beni birlik;
Artık barınamam gölge varlıkta.
Ver cüceye,onun olsun şairlik,
Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta.
...
Necip Fazıl
“…ey yer suyunu yut,
ey gök tut suyunu..."
11/44
murahık düşlerden çıkalı
kaç yüzyıl oldu
seni bir ıhlamur ağacının kokusuna astım
baharlara aşk topla diye
suskun kalan nar tanelerine
önünden kaçıp giden her serçeden
bir mısra çal
(gizlice / narindir çünkü serçeler)
Sokakları süsleyen belli belirsiz evler:
Kimi beton kanatlı, sanki göklere varmış,
Kimi de tek başına, mezara bir kaç karış…
Değişen ruhlarıyla ölürler birer birer…
Acaba hangi hali barındırır kapılar?
Yıldızmış kurşununu bekleyen yavru ceylan,
Geceler örülünce bu ormanda seslerle,
Yıldızmış hayalimin ormanında kaybolan…
Yavru ceylan, gündüze duvağınla ilerle!
Örtünce geceleri gündüze yanan hasret,
El-Ayma’da bir Osman
suya düşmüş…
bir düşte Osman can tutmuş…
El-Ayma’da bir Osman
suya düşmüş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!