Cendereli bir dönemdeyim
Boğar beni gökyüzü ve dağlar
Baskınlar, pusular
Eksik olmayan girdaplar
Sonsuz bir karanlık
Ve önümde umutsuzca bir yaşam
Yıllar sonra bir şiirime
Mevzu bahis oluyorsun.
Kelimelerimi dikkatli seçeceğim.
Tüm naifliğiyle, şeffaflığıyla.
Ve hecelerin güzel kokusuyla.
Ihlamur ve nar ağaçlara,
Korku ve endişelerimi Ummanlara bıraktığımdan beri,
Kuşlar gibi ak bulutlara yakın,
Mavi göğün altında,
Yorulmaz bir kanatla,
Bir koku geliyor dağlardan
Biraz yarpuz biraz erguvan
Kuşlar cıvıldaşır her an
Nar bahçelerinde meleklerle oynaşan kız!
Ay şavkının üzerinde eksik olmadığı yüz!
Rengarenk çiçekleri saçlarında barındıran naz!
İncidiği zaman kalbi, olur kâinat sessiz!
Nadide gülüşlerin kaldı yüreğimde sonsuz!..
Cezaevinde sensiz onyedi sene geçti
Ve bir gün gazetelerde ismin geçti
Gözüm hemen o haberi seçti
Fotoğraftaki yüzün tebessümlü ve gençti
Tavus kuşunun güzelliği
Toz kadar küçük dünya
Merhamet eden çocuk yüreği
Mishefa Reş
Yezidilerin alnındaki dövmeler
Al narlar, kara dutlar
Bir hevesti şiire başlamam.
Acemice ve rastgele yazılan yazılar.
Amacım hep seni yazmaktı.
Sen gelince aklıma;
Duygularım kabarır, tavan yapardı.
Seni bilirdim her şeyin merkezini.
Milyarlarca ölü yatar bağrımda
Öbür tarafta binlerce çiçek beslerim
Bir yanımda yangınlar sönmez
Bir yanımda ormanlar bitmez
Diyarbakır surlarında ilk titrettin yüreğimi.
İçimde tılsımlar adeta, sana sevdam samimi.
Cemalin çıkmaz aklımdan, yüreğimde daimi.
Lazımdı her zaman ellerin ellerime, değil mi?
En güzeli de öperdin beni ve nefesimi...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!