Cendereli bir dönemdeyim
Boğar beni gökyüzü ve dağlar
Baskınlar, pusular
Eksik olmayan girdaplar
Sonsuz bir karanlık
Ve önümde umutsuzca bir yaşam
Yıllar sonra bir şiirime
Mevzu bahis oluyorsun.
Kelimelerimi dikkatli seçeceğim.
Tüm naifliğiyle, şeffaflığıyla.
Ve hecelerin güzel kokusuyla.
Ihlamur ve nar ağaçlara,
Korku ve endişelerimi Ummanlara bıraktığımdan beri,
Kuşlar gibi ak bulutlara yakın,
Mavi göğün altında,
Yorulmaz bir kanatla,
Bir koku geliyor dağlardan
Biraz yarpuz biraz erguvan
Kuşlar cıvıldaşır her an
Cezaevinde sensiz onyedi sene geçti
Ve bir gün gazetelerde ismin geçti
Gözüm hemen o haberi seçti
Fotoğraftaki yüzün tebessümlü ve gençti
Tavus kuşunun güzelliği
Toz kadar küçük dünya
Merhamet eden çocuk yüreği
Mishefa Reş
Yezidilerin alnındaki dövmeler
Al narlar, kara dutlar
Bir hevesti şiire başlamam.
Acemice ve rastgele yazılan yazılar.
Amacım hep seni yazmaktı.
Sen gelince aklıma;
Duygularım kabarır, tavan yapardı.
Seni bilirdim her şeyin merkezini.
Milyarlarca ölü yatar bağrımda
Öbür tarafta binlerce çiçek beslerim
Bir yanımda yangınlar sönmez
Bir yanımda ormanlar bitmez
Bir sevdiğim vardı Suriçi'nde.
Adı Vaveyla.
Rüzgar sesinde dururdu,
Yağmur ilk onun saçlarına düşerdi.
Bir bakışına Ay gülerdi.
Seni kaybettiğimde ne hissettim biliyor musun?
Sanki yirmi asırdır ailemden bana ulaşan,
Bir emaneti kaybettim gibi.
Seni kaybettiğimde;
Sanki henüz onsekiz yaşında,
Ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarpılarak,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!