Yarılamak için yolu, otuz beş şart mı?
Utansam mı çocuk gibi! Anlatmasam…
Yedimde korktuğum kadar,
Korkuyorum diğer yarısını yaşamaktan.
Meğer otuz beş gidermiyormuş;
Yedide yaşanan korkuları.
Dur sevgilim! İtme dur.
Beni saracak kadar,
Candan değil bu çukur.
Yolculuklar oraya...
Ben de giderim bir gün,
Umut dallarda uzarken
Korku köklerde büyüyor.
Sanma taşıyacağından fazla bu yük!
Buzdağı gibi hayat bir bütün;
Fakat buzdağının altı üstünden büyük.
Yine de umut, umut hep umut...
Her akşam titreyen ayaklarımla,
Dolaştığım ıssız, loş sokaklarımdır.
Saçlarıma düşen ilk aklarımla,
Ömrümün son kışı şakaklarımdır.
İçimdeki sessizlikten de sessiz,
Hayret! Sanki benim için hayat durmuş,
Can bildiğim, dost bildiğim düşman olmuş,
Bir meçhul karakalem kinini kusmuş,
Alnıma karayazı yazacak gibi.
Eyvah, yazacak gibi.
İkisi de çok sevmişti kızı,
İkisi de birbirinden hayran…
Biri İstanbul biri Süleyman
Kız ikisini de sevemedi.
Sonra özgür bıraktılar kızı,
Ömür boyu bitmeyen oyun,
Yaşadığım sanki körebe.
Hâlbuki bak, açık gözlerim,
Bu ne biçim hain töre be!
Kalbim, ruhum, benliğim
Bir şeyler haykırmakta...
Dilim neden susuyor?
Ömür denen ırmakta,
Ruhum acı duyuyor
Ben ölümü isterken,
boşluk...
() senden önce,
sen() den sonra...
ve sen.
kocaman bir boşluk!
Seni sevmeseydim içimde taşır mıydım sanırsın?
Kalbimde… Dinim ile aynı yerde, aynı değerde!
Böyle günahkârca söyledim ki, belki inanırsın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!