Sokaklar taş, yürekler taş,
Bir çocuğun bakışı delik deşik.
Gözyaşıyla yıkanıyor Mescid-i Aksa,
Ve biz hâlâ susmakla meşgulüz…
Her harabe bir dua tutar içinde,
Kırılmış oyuncaklar kadar sahipsiziz.
Bir annenin elleri semaya kalkar,
Ama gök, cevapsız kalır bazen…
Kur’an ezberleyen dudaklar susturulmuş,
Ezan sesi tank paletlerinde ezilir.
Ve bir duvarın dibinde bekler çocuklar,
Şehadet kadar sessiz, cennet kadar uysal…
Yıkılmış bir duanın harfleri gibiyiz,
İsra sahrasında unutulmuş sureler…
Her ayet bizi çağırıyor dirilmeye,
Her secdeye düşen bir Filistinli var.
Bir taş gibi duran sabırları var,
Bir çığlık gibi tutulan nefesleri…
Biz ise haberin başlığını geçmeden
Kapatıyoruz ekranları — vicdan yerine…
Zeytin ağaçları bile konuşuyor şimdi:
“Ey ümmet, daha kaç gece susacaksın?”
Her yaprak bir ağıt, her kök bir mezar,
Toprağın kalbine gömülmüş çocuklar…
Ve sorsalar şimdi “Kudüs nerededir?”
Bir annenin sessiz gözyaşında,
Bir evladın gurbete saldığı bakışta,
Bir ümmetin sustuğu her cümlede gizlidir.
Bir annenin feryadı titriyor göklerde:
“Kudüs düşerse, ümmet yetim kalır!”
Biz hangi kıbleyi unuttuk böyle,
Hangi ekmeği paylaşmaktan vazgeçtik?
Ezanla büyür, kurşunla değil,
Sancağa döner her secde, her niyaz.
Ama Kudüs’te bir çocuğun kalbinde
Gözyaşı açıyor artık nergis yerine…
Kara gecelerde Dolunay gibi parlarsın Kudüs,
Kara çocuklar ezanla büyür, gülle değil.
Ey ümmetin utancı, ey ümmetin duası…
Bir gün biz de seninle yürüyeceğiz!
Kara Çocuk 2
Kayıt Tarihi : 13.6.2025 18:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!