Neden gülümsemez yıldızlar?
Vurgundu gözlerine oysa
Tutkundu yüreğine
Yıldızlar…
Bunca çırpınış beyhude mi? heyhat…
Duyulmaz iniltiler
Kapanmış dudaklardan.
Sukutunda can yakan
Keskin bir feryat vardı
Emanet sırtımdaki yük
Yalan gülüşler önümde…
Sahte bakışların soğuk mevsimi
Rüzgârında toz toprak,
Katran gecelerin ürpertisi,
Gördüğüm her rüyanın
İnce cilvesi vardı.
Sararan yaprak,
Tenimin soğukluğunda
Kaf dağından masallara
Buzlanmış bir yol,
En komik hikâyemde,
İnceden bir sızı vardı.
Güneşe küskün gözler
Her gözde mezar taşı
Şeceresi okunmaz mazlumun
Rabbe doğru yol almış
Sade bir ahı vardı…
Çile… Çile kuru katığım,
Aşımda yetimin gözyaşı.
Bir nebinin ellerini özler ellerim
Okşayınca saçlarını garibin
Uğruna verilecek
Nice dünyalar vardı.
Sualime arama cevap
Kelimeler dökme beyhude.
Çırpınır kadim sözcükler…
Üflemiş ruhundan,
Kaleme can veren Rabbin,
Bitmez sözleri vardı.
Benliğime sarılmış yılan
Zehri bin yıllık ağıt.
Bir Lokman’ın şişesinde
“Oğlum”a taze iksir.
Açılmış ağızlar kutsal intizar.
Umuda susamış
Nice gönüller vardı…
Kayıt Tarihi : 20.12.2014 22:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!