Bürüdü dünyamı aşkın ateşi,
Yangın ki; yayıldı damarlarıma.
Sıçrasa eritir Ay ve Güneş'i,
Savruldum Amasya'm bulvarlarına.
Şehrin baş ucunda saat kulesi,
Çevirir kolların, ruhumu okşar.
Her bir mabedinde nurdan halesi,
Ruhlar kıpırdanır, müminan coşar.
Yalıboyu gizemdir, ihtişamdır,
Şehzâdeler yüreğinde konaklar.
Seyrangâhtır, şarkı kokan akşamdır,
Eyvanında türkülerimi saklar.
Nakkaştır, fırçasından dağıtır aşk,
Şahin kayasından başlar imtihan.
Heybesinde beyaz bir ağıttır aşk,
Güzelce kız, kral kızı, serçoban.
Kapındayım, başkasında gözüm yok,
Çilehanem sensin, güzel Amasya'm!
Bedestenin, İç kalenle sesin tok,
Kışkırtıcı aşkım, küçücük Asya'm!
İçimden bir Yeşilırmak akarken,
Kıyısında dallarımı büyüttüm.
Dalmış gözlerimle ufka bakarken,
Boraboy'da aşk uğruna öğüttüm.
Kızlar sarayında ağırla beni,
Dünyalık cennetim, aşkımın rengi.
Çağlayan köprüden uğurla beni,
Kral mezarından görsün ahengi.
Sabırsız gözyaşım, Yeşilırmak'tır,
Elem vericidir hikayen senin.
Ferhat ve Şirin'e bir son duraktır,
Gönül burçlarımda senin eserin.
Sükût mahzenimden sızan her ışık,
Kalbimin dilinden yazılan neden.
Mor rengi sevdamdır, aşikâr, açık,
Kimsesizliğin acısıyla yanan, ben.
Kayıt Tarihi : 28.2.2014 21:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!