Sukut içinde bekleyiş!

Yıllar yol aldırmasına
Rağmen, her geçen an
Kaybedilirken bilinmeyen
Bir iklim kuşağının ağında

Büyümeyen bir şey vardı
Adımlarımız hep büyürken
Çabamız hırsa dönüşürken
Ne adımız ne de eserimizdi

Bizde yaşadık ötekiler misali
Hazır okunan nakaratlar gibi
Sessizdi itirazsızdı ne timsali
Öğretilen itaat zinciri keyfiyeti

Evet, yaşadık halada yaşıyoruz
Lakin neleri amaçlıyor gidiyoruz
Yalan diyerek doğruluk arıyoruz
Biz ne yapıyoruz ne anlatıyoruz

Yaşamak her neyse yaşadık işte
Ama doğru ama yalan her neyse
Arandığım gerçek bir mefkûreyse
Kalırım sessizce doğrulara gittikçe

Bir hedef netleşmedikçe olsa sedef
Ne çıkardı avuntularla can olsa telef
Ölüm yakalayıp ardından baktırsaydı
Ne derler vehimi her yanı kuşatsaydı

Oysaki bizim kendi dünyamız vardı
Onunla sörf ederdik vakti buldukça
Kendimizle yüzleşmek vuku bulunca
Sinemizde sır olarak kalanlar oldukça

Aşmıştık kendimize has dünyamızda
Dağları tepeleri enginliğinde denizleri
Şelale muhayyilelerini haldeki hevesi
Ölümün eşsizliğini onun ruhla eşliğini

Nice özlemlerimiz kaldığımız hasretimiz
Durdurmayı başaramadım gözde selimiz
Melalde derinliğimiz aşka olan özlemimiz
Kalıyor düşlerde ölüm bizlere el verse de