Kaç veda’dan döndük geriye
Kaç hayatın değeri vardı yanımızda
Acı çekilse de özgürlüğümüzde
Tutunmayı öğrendik, kendi depremimizde,
Özlemekmiş
Labirentler çoğaldıkça daha da içerlere girmekmiş aslolan
Aşikâr bir yanı veda ediyor
Nedenlerini sormadan
Durup durup düşe yazılıyorsun aklımda
Bana ait değil diyorum kendi gözyaşım
Seni gamzelerimde öldürürken
Boğazım da bin bir derdi boğuyor içlerinde
Kabul etmiyor gönül böylesi aşkı
Kırgınlığım ancak sende bütünleşiyor
Sensizliği hayal etmeyen ruhum
Düşsel bir atın sırtında
Perde perde gökyüzünde uçuyor
Sen misin veda/m
Sen misin?
Ebediyen solugum
Tüm filizler kırılıyor daha gün doğmadan
Virane bir gönlü yükleniyor yüreğim
Tüm bedenimi sarsan bir sancıda
İliklerime kadar ıslanıyorum
“Keşke” yağmurun fırtınasında
Bu biz miyiz sevgili?
Yaralanmış bir kumru sessizliğinde duruşum
Sana çizilmiş birkaç resim kandıran
Gönlümde pişmanlığın gıcırtısı
Gözlerimse, asi nehrinden ıslanan
Velakin …!
Velâkin..!
Bu biz miyiz sevgili?
Mısra mısra çoğalttığın,ahenk ahenk seviştiğin
Gidiyor zeytin gözlü sultan
Yorgun kendi evreninde
Ecel ateşi basmış bedeni ile
Sükûnet alnımızda gizlenen hüzün
Kayıt Tarihi : 10.6.2011 20:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Özlemekmiş Labirentler çoğaldıkça daha da içerlere girmekmiş aslolan Aşikâr bir yanı veda ediyor Nedenlerini sormadan

Sevgimle kal..
Hikmet YURDAER
TÜM YORUMLAR (3)