Kayıp kentin askerleriydik artık
Yitik bir düş uğruna mağrurca ölmeye hazır
Aşkların yavaş yavaş bittiği
Ve soğuk selamların bile yasak olduğu bozkır coğrafyasında, gebe bir göçmen kuşu gibi aykırıydık
Sonsuz umutlarda kaybolan siperlerin ardında ağlayan yüreklerimiz vardı
Hiç olmayan aşklarımız, aldatışlarımız, aldatılışlarımız…
Bir kadın dokunur gözlerime o vakit,
yalnızlığın tam ortasında
Soluk soluğadır yalnızlığım
Yurtsuzlaşır sevincim
Utanırım duygularımdan
Üslubum değişir
En güzel sözcüklerle okşamak, sevmek seni
Ve dizelerde yaşatmak o güzelliğini
Yorgun bir akşamın yalnızlığında
Gözbebeklerinin mavisinde haykırmak seni
Garip bir duyguyla sevmek seni
Eğilen başımızla ne gururlar taşırdık yüreğimizde
Kardelen beyazlığında umutlarımız vardı
Kızıl kızıl akardı içimize güneş
Yangınlardan kurtardığımız güllereydi bizim sevdamız
Buruk tebessümlerle geçerdi yaşamla arkadaşlığımız
Küllere dönünce anlardık sevdanın ateşten olduğunu.
Her geçen gündü bizi sevdanın kıyılarındayken geri döndüren.
Ayrılık tehdit ederdi bizi yüreğimizi salıverirken.
Bir yıldız kaysa gecenin koynundan sulara,
Mısralar yüreğimizde aşka isyana dururdu.
Bir daha sevmezdik solmuş gülleri başucunda görürken bülbülün.
Hele bir de bülbülü ağlıyor görürken,
Yaşamda bir yaprak gibidir insan
Bir rüzgâra kapılır
Sürüklenir tozlar içinde, çamurlar içinde…
Çarpar seni en sert kayalara
Kanatır başını, yırtar tenini
Halden hale sokar seni, tanınmazsın
Sana dair ne varsa,
Durur yüreğimin kumbarasında.
Öylece durur yaşananlar taze dalında.
Unutmaya çalışırım bazen gidişini,
Hatırıma gelir yine zamansız gidişin.
Bir zaman çırpınır yüreğim,
Unut bu şehri kalbim!
Her köşe başında ihanetler durur
Sisli gecelerde kıran kırana
Ürkek kedi çığlıkları sokaklarda
Kan revan puslu camlar
Her dalda leşten kalanlar
Tükendim, ömrümün kıyısı çökmüş denizlerinde
Yıllarca dalgalar vurdu kumdan aşklarıma
Alıcı kuşlar kanat çırptı üstüme
Tüylerinde tutsak düştü kalan hayatım
Bir kibrit kutusunda yakılmayı bekleyerek geçti çocukluğum
Islak bir zemindi gecemizden kalan
Gök gürültülü sevişmelerdi yağmurlarla gelen
Penceremizdeki saksılardı bize şahit olan
Mum ışığında raks ederdi en mahrem yanımız
Sen, kadınım!
Bütün ışıkları karanlığa tutsak kıldım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!