Seyrine doyulmaz bak güldeki nakış enfes
Dikkatimi celbetti birden gaibten bir ses
Tabiattır dedi müsebbibi her bir hüsnün
Düştü dilime o an Allah bes baki heves
Gün doğar güneş doğar
Gece sabaha doğar
Bu güzelim dünyada
Bebek şefkate doğar
Ey aşk yürü durma viran üstüne
Yemin-i aşk olur kur'an üstüne
Sevdayı candan aziz bilenler
Verirler yoluna can can üstüne
Bir benim ancak felahı özünde bulacak
Bir benim yine de nefsim elinde oyuncak
*
Hükmü ilahi böyledir kul bilmezse helali
Beklesin yakındır kahharın yakıcı zevali
*
Islah ederken o kadim şüpheyi
Son bir muamma çıldırtmış bilgeyi
Vehimlere aşina muallakta
Kaybetmiş aklını ve de fikrini
Bitmedi serencamımız dahası vardır
Galibiyyet-i şahane, pahası vardır
Önce şahit olup sonrada demişler ki
Türk'ün şahlanan ne büyük dehası vardır.
SLOVENYA GALİBİYYETİ MÜNASEBETİYLE YAZILMIŞTIR...
Bu nasıl fetvadır hocam şaştık inan vallahi
Yıllardır böyle ne herzelere kandık vallahi
Riba haramdır hükm-ü ilahi bişek böyledir
Haram üzre öldürme sen de yanarsın vallahi
Adı yok bu dem de iblisin adı yok
Dün ve dahi yarınlarının hükmü yok
O melun ki bundan edermiş şikayet
Eyvah tadı yok vesvesemin tadı yok!
Şiirimi devşirdiğim her gün ve gecede
Hesab-ı ömrümü terk etmedim ben ebcede
Arayıp dururdu kendini bişuur nefsim
İsmi bile bulunmazken hiçbir abecede
Şen şakrak bir hal var bugün gülşende gülde
Güle meftun, güle vurgun o şeyda bülbülde
Muhabbetle beslenenlere ne mutlu derim
Renk renk güller açar o vakit her bir gönülde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!