Bu dünyanın gidişatı
Böyle gelmiş böyle gider
Birçoğunun saltanatı
Böyle gelmiş böyle gider.
Resulü Kibriya, Sultanı Nebi
Rahmani Rahim’e erdi bu gece
Bu gecenin çoktur hikmet, sebebi
O Cemalullahı gördü bu gece.
Cebrail kılavuz, bineği Burak
Çağladı dereler coştu nehirler
Ateşim söndüren sel bulamadım.
Dosttan geldi acı sözler kahirler
Gönlümü hoş eder dil bulamadım.
Hayat çemberinde dolaştım durdum
Kul hata yaparda ısrar ederse
Haktan nasıl nasip alır dediler
Nefsi emvareye uyup giderse
Şeytanın yolunda kalır dediler
“Kula bela gelmez hak yazmadıkça
Günahkâr bedenle düştük yollara
Diyorum ki Resul Zişan’a götür
Şefaatini esirgemez kullara
Diyorum ki Resul Zişan’a götür.
Yeterki kalalım bağlı sünnete
Ömür sayılıdır rızıkta bile
Fazla bir yudum su iç diyemezsin
Bahçede yetişen o gonca güle
Ruhsat olmaz ise aç diyemezsin.
Yapılan işlerin evveli Hak’tan
Gurbetlik önümde çelikten kale
Yıkıpta öteye geçemiyorum
Çökertti bedenim koydu ne hale
Kendimi kendimden seçemiyorum.
Dil
Kontrol et kendini yaptığın her işi bil
Her zaman iyi düşün kalpten kötülüğü sil
Koğu ve gıybet etme kötü sözler söyleme
Alıştırma kendini yalancı olmasın dil.
Bize name gelmiş bir garip dosttan
Bende hemen cevap vermek isterim
Gönül bahçesinde yeşertmiş bostan
Türlü meyvelerin dermek isterim.
Dünya zevki gider nefsin hoşuna
Gözleri perdelenmiş, kalpleri nasırlılar
Köşklüler, villalılar, yatlılar, kasırlılar
Birde yatak olmayıp altları hasırlalar
Oda yaşıyor elbet sende yaşıyorsun ya.
Ey serveti bollular sanma ki servet senin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!